Sözler | OnYedinci Söz | 222
(202-229)
Bir vakit esaretimde dağ başında âzametli çam ve katran ve ardıç ağaçlarının heybet-nümâ sûretlerini, hayret-fezâ vaziyetlerini temaşa ederken pek lâtif bir rüzgâr esti. O vaziyeti, pek muhteşem ve şirin velvele-âlûd bir zelzele-i raks-nümâ, bir tesbihât-ı cezbe-edâ sûretine çevirdiğinden; eğlence temaşası, nazar-ı ibrete ve sem’-i hikmete döndü. Birden Ahmed-i Cezerî’nin kürdçe şu fıkrası:
hatırıma geldi. Kalbim, ibret mânalarını ifade için şöyle ağladı:
Səs yoxdur