Asâ-yı Mûsa | Üçüncü Hücceti İmaniye | 162
(156-176)

esbâba mensub matbû’ ise, o vakit senin vücûdundaki bir hüceyre-i bedenden tut, birbiri içinde dâireler misillû, binler mürekkebler adedince tabiat kalıblarının bulunması lâzım gelir. Çünkü: Meselâ bu elimizdeki kitab eğer mektub olsa, bir tek kalem, kâtibinin ilmine istinâd edip, bütün onları yazar. Eğer o mektub olmazsa ve onun kalemine verilmezse, kendi kendine olmuş denilse veya tabiata verilse, o vakit matbu’ kitab gibi, herbir harfi için bir demir kalem lâzımdır ki tab’edilsin.

Nasılki matbaada hurufât adedince demir harfler bulunur, sonra o harfler vücûd bulur; o vakit bir tek kaleme bedel, o hurufât adedince kalemler bulunması lâzım gelir. Belki o hurufât içinde ba’zan olduğu gibi, küçük kalem ile bir büyük harfte bir sahife -ince hatla- yazılmış ise, binler kalem bir tek harf için lâzım geliyor. Belki birbirinin içine girip muntazam bir vaziyetle, senin cesedin gibi bir şekil alıyorsa, o vakit herbir dâirede, herbir cüz’ için, o mürekkebat adedince kalıplar lâzım geliyor.

Haydi yüz muhâl içinde bulunan bu tarzı, mümkün desen dahi, bu muntazam san’atlı demir harfleri ve mükemmel kalıpları ve kalemleri yapmak için, yine bir tek kaleme verilmezse, o kalemler, o kalıplar, o demir harflerin yapılması için, onların adedlerince yine kalemler, kalıplar ve harfler lâzım. Çünkü onlar da yapılmışlar ve onlar da muntazam san’atlıdırlar. Ve hâkezâ müteselsilen gittikçe gidecek...

İşte sen de anla! Bu öyle bir fikirdir ki; senin zerrâtın adedince muhâlât ve hurafeler, içinde bulunuyor. Ey muannid muattıl! Sen de utan, bu dalâletten vazgeç!

ÜÇÜNCÜ KELİME: “İktezathü-t tabiat” Yâni; tabiat iktiza ediyor, tabiat yapıyor. İşte bu hükmün çok muhâlâtı var. Nümûne için üçünü zikrediyoruz.

Birincisi: Eğer mevcûdâtta, husûsan zîhayatta görünen basîrâne, hakîmâne olan san’at ve îcad, Şems-i Ezelî’nin kalem-i kader ve kudretine verilmezse, belki kör, sağır, düşüncesiz olan tabiata ve kuvvete isnad edilse lâzım gelir ki; tabiat, îcad için herşeyde hadsiz ma’nevî makine ve matbaaları bulundursun; veyahud herşeyde, kâinatı halk ve idare edecek bir kudret ve hikmet dercetsin.

Dinle
-