Tarihçe-i Hayat | İkinci Kısım - Barla Hayatı | 207
(150-214)

Kardeşlerim,

Size, üstad ve talebeler ve ders arkadaşları içinde faide verecek bir fikrimi beyân edeceğim. Şöyle ki :

Sizler -haddimin fevkınde- bir cihette talebemsiniz.. ve bir cihette ders arkadaşlarımsınız.. ve bir cihette muîn ve müşavirlerimsiniz.

Aziz kardeşlerim, üstâdınız lâyuhtî değil; onu hatâsız zannetmek hatâdır. Bir bahçede çürük bir elma bulunmakla, bahçeye zarar vermez; bir hazinede silik para bulunmakla, hazineyi kıymetten düşürtmez. Hasenenin on sayılmasıyla, seyyienin bir sayılmak sırrıyla, insâf odur ki; bir seyyie, bir hatâ görünse de, sâir hasenata karşı kalbi bulandırıp i’tiraz etmemektir. Hakâika dâir mesâilde, külliyatları ve ba’zan da tafsilâtları sünûhât-ı ilhâmiye nev’inden olduğundan; hemen umûmîyetle şübhesizdir, kat’idir.

Biliniz, kardeşlerim ve ders arkadaşlarım! Benim hatâmı gördüğünüz vakit serbestçe bana söyleseniz mesrur olacağım. Hatta başıma vursanız, Allah râzı olsun diyeceğim. Hakkın hâtırını muhafaza için, başka hatırlara bakılmaz. Nefs-i emmârenin enâniyeti hesabına, Hakkın hâtırı olan; bilmediğimiz bir hakîkatı müdafaa değil, “Alerre’s vel’ayn” kabul ederim.

Bilirsiniz ki, şu zamanda, şu vazîfe-i îmaniye çok mühimdir; benim gibi zaif, fikri çok cihetlerle inkısam etmiş bir biçâreye yükletmemeli; elden geldiği kadar yardım etmeli.

Cenâb-ı Hakk, kemâl-i rahmetinden, iki senedir ciddî hakâika nisbeten; yemişler, fâkiheler nev’inden tevâfukat-ı latîfe ile ezhânımızı taltif etti, zihnimizi neş’elendirdi. Kemâl-i merhametinden, o tevâfukat-ı latîfe meyveleriyle ciddî bir hakîkat-ı Kur’âniyeye zihnimizi sevk etti ve ruhumuza, o meyveleri gıda ve kut yaptı. Hurma gibi hem fâkihe, hem kut oldu. Hem hakîkat, hem zînet ve meziyyet birleşti.

Kardeşlerim, bu zamanda, dalâlet ve gaflete karşı pek çok ma’nevî kuvvete muhtacız. Maatteessüf, ben şahsım itibariyle çok zaîf ve müflisim. Hârika kerametim yok ki bu hakâiki onunla isbat edeyim. Ve kudsî bir himmetim yok ki onunla kulûbu celb edeyim. Ulvî bir deham yok ki onunla ukûlü teshir edeyim. Belki, Kur’ân-ı Hakîm’in dergâhında bir dilenci hâdim hükmündeyim.

Dinle
-