Tarihçe-i Hayat | Altıncı Kısım - Emirdağ Hayatı | 474
(453-540)

Doktor Duzi’nin vesâir zındıkların eserlerine ilişmemek, Risâle-i Nur’a ilişmek, gazab-ı İlâhînin celbine bir vesile olabilir diye korkuyoruz. Cenâb-ı Hak, size insaf ve merhamet ve bize de sabır ve tahammül ihsan eylesin. Âmin...

Gayr-i resmî, fakat tecrid-i mutlakda
SAİD NURSÎ


* * *

(Bu istida, üç makamata gönderilmiştir. Oradaki kardeşlerime bir me’haz olmak için gönderildi.)

Yirmi senedenberi sabredip sükût eden bir mazlumun şekvâsını dinlemenizi istiyorum! Hürriyetin en geniş sûretini veren cumhuriyet hükümetinde herbir hürriyetten men’edilmekle beraber, düşmanlarım, benim aleyhime her cihetle serbest olarak beni eziyorlar. Hürriyet-i vicdan ve hürriyet-i fikr-i ilmiyeyi te’min eden Cumhuriyet Hükümeti ya beni tam himâye edip, garazkâr, evhamlı düşmanlarımı sustursun veyahut bana, düşmanlarım gibi hürriyet-i kalem verip, müdafaatıma yasak demesin. Çünkü, resmen, perde altında her muhabereden men’im için postahânelere gizli emir verilmiş. Su ve ekmeğimi getiren birtek çocuktan başka kimse ile beni görüştürmemek için tenbihat verildiği bir zamanda, eskidenberi benim muarızlarım fırsat bulup, tam mahkeme-i temyizin beraatimizi tasdik ederek, mahkemedeki ehl-i vukufun tahsin ettikleri kitaplarımı almayı beklerken, o düşmanlarım, hiç münâsebetim olmayan bir iki mahrem risâlelerimi verdirip, sonra meslekçe benim aleyhimde bir iki ehl-i vukufun eline geçirip, aleyhimde fena bir rapor hazırladıklarını işittim. Daha sabır ve tahammülüm kalmadı. Ben hükümet-i cumhuriyenin bütün erkânlarına, belki dünyaya ilân ediyorum ki:

Kur’ân-ı Hakîm’in sırr-ı hakîkatiyle ve i’câzının tılsımiyle, benim ve Risâle-i Nur’un programımız ve mesleğimiz ve bilfiil semeresini gördüğümüz ve çalıştığımız ve gaye-i hareketimiz ve hedefimiz, ölümün îdam-ı ebedîsinden îman-ı tahkikî ile biçâreleri kurtarmak ve bu mübârek milleti de her nevi anarşilikten muhafaza etmektir.

Dinle
-