Tarihçe-i Hayat | Altıncı Kısım - Emirdağ Hayatı | 476
(453-540)

ve îman-ı tahkikîyi galibane felsefeye karşı isbat eden bir eseri ve hâdimlerini himaye etmek, ehemmiyetli bir vazîfesidir. Yoksa, o zaîf hâdimin ellerini bağlayıp, binler düşmanlarını ona saldırtmaya, hiçbir vecihle o cumhuriyetin düstûrları müsaade etmez... Cumhuriyet beni dinleyecek diye şekvâmı yazdım. Evet



derim.


* * *


Aziz Sıddık Kardeşlerim,

(Hem ma’nevî, hem maddî bir kaç cihette sorulan bir suale mecbûriyet tahtında bir cevaptır.)

Sual: Neden, ne dahilde, ne hariçte bulunan cereyanlara ve bilhassa siyasetli cemâatlere hiçbir alâka peyda etmiyorsun? Ve Risâle-i Nur ve şâkirdlerini mümkün olduğu kadar o cereyanlara temastan men’ediyorsun?... Halbuki, eğer temas etsen ve alâkadar olsan, birden binler adam Risâle-i Nur dâiresine girip, parlak hakîkatlarını neşredeceklerdi; hem bu kadar sebepsiz sıkıntılara hedef olmayacaktın.

Elcevap: Bu alâkasızlık ve içtinâbın en ehemmiyetli sebebi, mesleğimizin esası olan “İhlâs” bizi men’ediyor. Çünkü: Bu gaflet zamanında, husûsan tarafgirâne mefkûreler sâhibi, herşey’i kendi mesleğine âlet ederek, hatta dînini ve uhrevî harekâtını da, o dünyevî mesleğe bir nevi âlet hükmüne getiriyor. Halbuki, hakâik-ı îmaniye ve hizmet-i nuriye-i kudsiye, kâinatta hiçbir şey’e âlet olamaz. Rıza-yı İlâhî’den başka bir gayesi olamaz. Halbuki şimdiki cereyanların tarafgirâne çarpışmaları hengâmında bu sırr-ı ihlâsı muhafaza etmek, dînini dünyaya âlet etmemek müşkilleşmiş. En iyi çâre, cereyanların kuvveti yerine, inayet ve tevfik-ı İlâhîye’ye dayanmaktır.

İçtinâbımızın çok sebeplerinden bir sebebi de; Risâle-i Nur’un dört esasından birisi olan “Şefkat etmek” zulüm ve zarar etmemektir.

Dinle
-