Tarihçe-i Hayat | Altıncı Kısım - Emirdağ Hayatı | 504
(453-540)

Hatta, Ehl-i Sünnet’in ve İlm-i Kelâm’ın azim imamlarından meşhur Sa’deddin-i Teftezâni, Yezid ve Velid hakkında tel’in ü tadlile cevaz vermesine mukabil; Seyyid-i Şerif-i Cürcâni gibi Ehl-i Sünnet Velcemâat’in allâmeleri demişler: “Gerçi Yezid ve Velid zâlim ve gaddar ve fâcirdirler; fakat, sekeratta îmansız gittikleri gaybîdir ve kat’i bir derecede bilinmediği için, şahısların nass-ı kat’i ve delil-i kat’i bulunmadığı vakit, îmanla gitmesi ihtimali ve tevbe etmek ihtimaliyle öyle husûsi şahsa lânet edilmez. Belki,



gibi umûmî bir ünvan ile lânet caiz olabilir. Yoksa zararlı, lüzumsuzdur.” Diye, Sa’deddin-i Taftazanîye mukabele etmişler.

Senin müdakkikane ve âlîmane mektubuna karşı uzun cevab yazmadığımın sebebi, hem ehemmiyetli hastalığım ve ehemmiyetli meşgalelerim içinde acele bu kadar yazabildim.

Kardeşiniz
SAİD NURSÎ


* * *

DAHİLİYE VEKİLİYLE HASBIHALDEN BİR PARÇADIR

................................................

Hiçbir tarihte ve zemin yüzünde emsali vuku’ bulmıyan bir zulme ve on vecihle kanunsuz bir gadre ve tazyika hedef olmuşum. Şöyle ki:

Hem, şiddetli sû-i kasd eseri olarak zehirlenmeden hasta; hem gâyet zaîf, yetmiş bir yaşında ihtiyar; hem, kimsesiz, acınacak bir gurbette; hem, palto ve fanilâ ve pabucunu satmakla maişetini te’min eden fakîr-ul hal hem yirmi beş sene münzevî olmasından, binden ancak tam sâdık bir adam ile görüşebilen bir merdümgiriz, mütevahhiş; hem, yirmi sene hayatını ve eserlerini üç mahkeme ve Ankara ehl-i vukufu inceden inceye tedkikten sonra bil’ittifak beraatine ve eserleri vatana, millete zararsız olarak menfaatli olmasına karar verilmiş bir ma’sûm;

Dinle
-