Tarihçe-i Hayat | Altıncı Kısım - Emirdağ Hayatı | 505
(453-540)

hem, Eski Harb-i Umûmîde ehemmiyetli hizmet etmiş bir evlâd-ı vatan; hem, şimdi bu milleti, bu vatanı, anarşilikten ve ecnebi ifsadlarından kurtarmak için, meydandaki te’sirli âsâriyle bütün kuvvetiyle çalışan bir hamiyetperver; ve mahkemede yetmiş şahidle isbat edildiği gibi, yirmi beş senede bir gazeteyi okumıyan, merak etmiyen ve yedi sene Harb-i Umûmîye bakmıyan, sormayan, bilmeyen ve eserlerinde kuvvetli delillerle siyasetten bütün bütün alâkasını kestiğini isbat eden ve dünyanıza karışmadığını adliyeleriniz resmen itiraf ettiği bir zararsız adam; hem, âhiretine ve ihlâsına zarar gelmemek için şiddetle teveccüh-ü âmmeden kaçan ve kardeşlerinin onun hakkındaki hüsn-ü zanlarından ve medihlerinden çekinen, beğenmiyen bu biçâre Said’e; başta Dâhiliye Vekili olan sen, Afyon Valisini ve Emirdağ zabıtasını musallat edip, her gün bir ay haps-i münferid azâbını çektirmek ve tecrid-i mutlak içinde tek başiyle bir haps-i münferidde durmağa mecbûr etmeğe, hangi maslahatınız iktiza eder? Hangi kanun bu dehşetli gadra müsaade eder diye, hukuk-u umûmîyeyi muhafaza eden adliyenin yüksek dâiresi vasıtasiyle dahiliye vekiline beyân ediyorum.


Zulmen bütün hukuk-u medeniyeden
ve insaniyeden ve yaşamak hakkından
mahrum edilen
SAİD NURSÎ


* * *

Eski Dahiliye Vekili, Şimdi Parti Kâtib-i Umûmîsi Hilmi Bey

Evvelâ: Yirmi sene zarfında bir tek istida, dahiliye vekili iken sana yazdım. Fakat yirmi senelik kaidemi bozmadım. Hem eski dahiliye vekili, hem şimdi kâtib-i umûmî sıfatlariyle seninle konuşacağım.

Yirmi sene hükümetle konuşmayan; tek bir def’a hükümet hesabına hükümetin büyük bir rüknü ile konuşan adam, on saat kadar söylese azdır. Onun için siz, benimle konuşmayı bir iki saat müsaade ediniz.

Sâniyen: Şimdi, partinin kâtib-i umûmîsi itibariyle size bir hakîkatı beyân etmeğe kendimi mecbûr biliyorum. Hakîkat da şudur:

Dinle
-