Îman ve Küfür | Meyve Risalesi'nden | 215
(215-235)
(Meyve Risalesi'nden)
İkinci Mes'elenin Hülâsası
Risale-i Nur'dan Gençlik Rehberi'nin güzelce izah ettiği gibi: Ölüm o kadar kat'î ve zahirdir ki; bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek.
Bu hapishâne nasılki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhânedir. Öyle de; bu zemin yüzü dahi, acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır.
Herbir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyâde bir istediği var.
İşte bu dehşetli hakikatın muammasını Risale-i Nur hall ve keşfetmiş. Bir kısacık hülâsası şudur:
Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor; elbette bu ecel celladının elinden ve kabir haps-i münferidin-den kurtulmak çâresi varsa, insanın en büyük ve herşeyin fevkinde bir endişesi, bir mes'elesidir. Evet çâresi var ve Risa-le-i Nur Kur’ân’ın sırrıyla o çâreyi iki kere iki dört eder derece-sinde kat'î isbat etmiş. Kısacık hülâsası şudur ki:
Ölüm ya idam-ı ebedîdir; hem o insanı, hem bütün ah-babını ve akaribini asacak bir darağacıdır. Veyahut başka bir bâki âleme gitmek ve îmân vesîkasıyla sa- adet sarayına girmek için bir terhis tezkeresidir. Ve kabir ise, ya karanlıklı bir haps-i münferid ve dipsiz bir kuyudur.
Ses Yok