Siracınnûr | Otuzüçüncü Söz | 171
(131-171)
İHTAR

Şu otuz üç pencereli olan Otuz Üçüncü Mektub, îmanı olmayanı, İnşâallah îmana getirir. Îmanı zaif olanın îmanını kuvvetleştirir. Îmanı kavî ve taklidî olanın îmanını tahkikî yapar. Îmanı tahkikî olanın Îmanını genişlendirir. Îmanı geniş olana bütün kemâlât-ı hakîkiyyenin medârı ve esası olan mârifetullahda terakkiyat verir; daha nurânî, daha parlak manzaraları açar.

İşte bunun için, “bir pencere bana kâfi geldi, yeter” diyemezsin. Çünkü: Senin aklına kanaat geldi, hissesini aldı ise; kalbin de hissesini ister. ruhun da hissesini ister. Hatta hayal de o nurdan hissesini istiyecek. Binâenaleyh herbir pencerenin ayrı ayrı faideleri vardır.

Mi’rac Risâlesinde asıl muhatab, mü’min idi; mülhid ikinci derecede istima’ makamında idi. Şu risâlede ise muhatab, münkirdir; istima’ makamlarında mü’mindir. Bunu düşünüp öylece bakmalı.

Fakat maatteessüf mühim bir sebebe binâen şu mektup gâyet süratle yazıldığından ve hatta müsvedde halinde kaldığından, elbette bana âid olan tarz-ı ifadede müşevveşiyet ve kusurlar olacaktır. Nazar-ı müsamaha ile bakmalarını ve ellerinden gelirse ıslahlarını ve mağrifet ile bana duâ eylemelerini ihvanlarımdan isterim.


Ses Yok