Siracınnûr | Denizli Müdafaanamesi | 184
(180-248)

Ve mâdem Kastamonu’da sekiz sene zarfında, şiddetli taharriyatta zabıtayı ve adliyeyi alakadar edecek bir tereşşuh bulunmamış.

Ve mâdem bu son taharride hiç bulunmayacak ve neşr edilmeyecek bir tarzda, kaç sene evvel odun yığınları altında saklanmış olduğu göründü, hey’et-i zabıtaca tahakkuk etti.

Ve mâdem Kastamonuda polis müdürü ve adliyesi, o saklanmış zararsız kitaplarımı bana iade etmek üzere, kat’i söz verdikleri halde, ikinci gün birden Ispartadan tevkif emri geldiğinden daha o emanetlerimi almadan sevk edildim.

Elbette ve elbette, bu mezkur hakîkata binâen, Denizli adliyesi ve müddei umûmîsi, benim çok ehemmiyetli bu hukukumu nazarı dikkate almaları vazifelerinin muktezasıdır ve hukuk-u umûmîyeyi müdafaa eden müddei umûmîden Risâle-i Nur münâsebetiyle ehemmiyetli bir hukuk-u âmme hükmüne geçen bu şahsi hukukumu da müdafaa edeceğine ümidvârım, bekliyorum.

Yirmi iki seneden beri hayat-ı içtimâîyeden çekilen ve şimdiki kanunları ve tarz-ı müdafaayı bilmeyen ve Eskişehir mahkemesinde cerh edilmez yüz sahifelik müdafaatını, bu yeni mahkemeye karşı da aynen takdim eden ve Kastamonuda mütemadiyen tarassut altında ve haps-i münferid tarzında yaşayan yeni Said, sükutla sözü eski Said’e bırakıyor, o da diyor ki:

Yeni Said dünyadan yüzünü çevirdiği için, ehli dünya ile konuşmayı müdafaayı mecbûriyet-i katiyye olmadan yapmıyor. Fakat bu mes’elede çok ma’sûm rençber adamlar, bize az bir münâsebetle tevkif edilerek, (iş zamanında çoluk çocuklarına nafaka tedarik) edemediklerinden, şiddetle rikkatime dokundu, derinden derine beni ağlattırdı.

Kasem ederim, eğer mümkün olsaydı, onların bütün zahmetlerini kendime alırdım. Zaten bir kusur varsa benimdir, onlar ma’sûmdurlar.

İşte bu elim hâlet için, yeni Said’in sükutuna rağmen ben diyorum: Mâdem Isparta’da müddei umûmînin yüzer lüzumsuz suallerine, biçâre yeni Said cevap veriyor, ben de dokuz sene evvel, başta Kaya Şükrü olarak, dahiliye vekâletinden ve şimdiki adliye vekâletinden hukukumuzu müdafaa niyeti ile üç sual sormak bir hakkımdır.

Ses Yok