ON DÖRDÜNCÜ MES’ELE: Rivâyette var ki: “Deccal’ın mühim kuvveti yahudidir. Yahudiler severek tâbi olurlar.”
Allahu a’lem, diyebiliriz ki, bu rivâyetin bir parça te’vili Rusya’da çıkmış. Çünkü, her hükümetin zulmünü gören Yahudiler, Almanya memleketinde kesretle toplanıp intikamlarını almak için, Komünist Komitesi’nin tesisinde mühim bir rol ile yahudi milletinden olan “Troçki” nâmında dehşetli bir adamı, Rusya’nın başkumandanlığına ve terbiyegerdeleri olan meşhur Lenin’den sonra Rus Hükümetinin başına geçirerek Rusya’nın başını patlatıp bin senelik mahsulâtını yaktırdılar. Büyük Deccal’ın komitesini ve bir kısım icraatını gösterdiler. Ve sâir hükümetlerde dahi ehemmiyetli sarsıntılar verip karıştırdılar.
ON BEŞİNCİ MES’ELE: Ye’cüc ve Me’cüc hâdisatının icmâli Kur’ânda olduğu gibi, rivâyette bir kısım tafsilât var. Ve o tafsilât ise, Kur’ânın muhkemâtından olan icmâli gibi muhkem değil, belki bir derece müteşabih sayılır. Onlar te’vil isterler. Belki râvilerin ictihadları karışmasiyle ta’bir isterler. Evet
Bunun bir te’vili şudur ki: Kur’ânın lîsan-ı semâvîsinde “Ye’cüc” ve “Me’cüc” nâmı verilen Mançur ve Moğol kabileleri, eski zamanda Çin-i Maçin’den bir kısım başka kabileleri beraber alarak kaç def’a Asya ve Avrupa’yı herc ü merc ettikleri gibi, gelecek zamanlarda dahi dünyayı zîr ü zeber edeceklerine işâret ve kinâyedir. Hatta şimdi de komünistlik içindeki anarşistin ehemmiyetli efradı onlardandır.
Evet, ihtilâl-i Fransevîde hürriyet-perverlik tohumuyla ve aşılamasiyle sosyalistlik türedi, tevellüd etti. Ve sosyalistlik ise bir kısım mukaddesâtı tahrib ettiğinden, aşıladığı fikir bilâhere bolşevikliğe inkılâb etti. Ve bolşeviklik dahi çok mukaddesat-ı ahlâkiye ve kalbiye ve insaniyeyi bozduğundan, elbette ektikleri tohumlar hiç bir kayıd ve hürmet tanımayan anarşistlik mahsulünü verecek.
Çünkü, kalb-i insanîden hürmet ve merhamet çıksa; akıl ve zekâvet, o insanları gâyet dehşetli ve gaddar canavarlar hükmüne geçirir, daha siyasetle idare edilmez. Ve anarşistlik fikrinin tam yeri ise; hem mazlum kalabalıklı, hem medeniyette ve hâkimiyette geri kalan çapulcu kabileler olacak.