Şualar | OnDördüncü Şuâ | 429
(384-508)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Rica ederim, üçünüzün hakkında birbirinden ziyâde gücenmeğe ehemmiyet verdiğimden gücenmeyiniz. Çünkü, Husrev’le Feyzi’de benim gibi insanlardan tevahhuş ve sıkılmak var. Hem birbirine bir derece meşrebce ayrıdırlar. Ve Sabri ise, akraba ve tarz-ı maîşet cihetinde hayat-ı içtimâîye ile birkaç vecihle alâkadar ve ihtiyata mecbûrdur. İşte üçünüz bu ihtilaf-ı meslek ve meşreb haysiyetiyle o dağdağalı koğuşta ve sıkıntılı kalabalık içinde her halde tam tahammül ve sabır edemediğinizden ben telaş edip vesvese ediyorum. Çünkü pek az bir muhalefet bu sırada pek zararı var.

Said Nursî


* * *

Aziz, Sıddık Kardeşlerim, Bu Medrese-i Yusufiye’de Ders Arkadaşlarım!

Bu gelen gece olan “Leyle-i Berat” bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin proğramı nev’inden olması cihetiyle “Leyle-i Kadr”in kudsiyetindedir. Herbir hasenenin Leyle-i Kadir’de otuzbin olduğu gibi, bu Leyle-i Berat’da herbir amel-i sâlihin ve herbir harf-i Kur’ânın sevabı yirmibine çıkar. Sâir vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede on binler, yirmibin veya otuz binlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibâdet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur’ânla ve istiğfar ve salavâtla meşgul olmak büyük bir kârdır.

Said Nursî


* * *
Ses Yok