Şualar | OnDördüncü Şuâ | 453
(384-508)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Medâr-ı ibret ve hayret iki esaretimde şahsıma karşı bir muameleyi beyân etmek ihtar edildi. Şöyle ki:

Rusya’da Kosturma’da doksan esir zabitlerimizle beraber bir koğuşta idik. Ben o zabitlerimize arasıra ders veriyordum. Bir gün Rus kumandanı geldi, gördü, dedi: “Bu Kürd, gönüllü alay kumandanı olup çok askerimizi kesmiş. Şimdi de burada siyasî ders veriyor. Ben yasak ediyorum, ders vermesin.” İki gün sonra geldi, dedi: “Mâdem dersiniz siyasî değil, belki dinîdir, ahlâkîdir; dersine devam eyle.” izin verdi.

İkinci esaretimde: Bu hapiste iken yirmi sene derslerimi dinlemiş ve benden daha güzel ders veren bir has kardeşimin ve zarurî hizmetimi gören hizmetçilerimin benim yanıma gelmeleri adliye me’muru tarafından yasak edildi, tâ benden ders almasınlar. Halbuki Nur Risâleleri başka derslere hiç ihtiyaç bırakmıyor ve hiçbir dersimiz kalmamış ve hiç bir sırrımız gizli kalmamış. Her ne ise bu uzun kıssayı kısa kesmeye bir hal sebeb oldu.

* * *


Çok Aziz, Çok Sevgili, Çok Kıymetdar, Çok Mübârek Üstadımız Efendimiz Hazretleri:

Arz-ı ta’zimat ve takdim-i ihtiramat ile istifsar-ı hâtır edip, sıhhat ve âfiyetinize duâlar ederek dâmenlerinizden, el ve ayaklarınızdan öpüyoruz.

Müşfik üstadımız efendimiz! Siz sevgili üstadımızdan bize gönderilen ve müdâfâatın sonuna ilâve edilen üç kıymetdar mektubunuzla Nüktesi’ni nasıl bulduğumuzu siz sevgili üstadımıza arzetmemizi, bir mübârek kardeşimizle siz sevgili üstadımız emretmişler.

Ses Yok