Şualar | OnDördüncü Şuâ | 508
(384-508)

Keza bu Afyon Hapishânesine dâhil olduğum zaman kimin ile konuşsam, eski halleriyle şimdiki hallerini zikredip minnet ve şükranla Nur talebelerine duâ ediyorlar. Bu hakîkatlar meydandadır... Ben insan olayım da, bana ve hemcinsime bu derece ahlâkî ve içtimâî ve uhrevî ıslâh edici ve bahusus kitabımız Kur’ânın mühim bir tefsiri olan Risâle-i Nur’a ve onun muhterem müellifine ve vatandaşlarına müslümanca muhabbet ve teselli mektubu yazmak, bir siyaset mevzuu olacağına hayret ediyorum. İşte bu hayretle diyorum ki; böyle suç olmaz. Olsa olsa Kur’ân ve dolayısıyla Risâle-i Nur’un gizli düşmanları adliye ve zabıtaya evham verip bizleri böyle hapislere doldurmağa sebeb oluyorlar. Elbette yüksek hâkimler bu hakîkatları görecekler ve ellerini vicdanlarına koyup ebedî ve İlâhî çok müjdeleri bulunan adâletli kararlarını verecekler ve vatanın dört köşesinde alâka ile bekleyen Müslüman Türk milletini kendilerine minnetdar bırakacaklardır.

Afyon Cezaevinde mevkuf
İnebolu’lu İbrahim Fakazlı


* * *
Ses Yok