Lemalar | Ondördüncü Lema | 95
(90-102)

Evet çendan Hazret-i Ali (R.A.) halife-i bilhak idi. Fakat dökülen kanlar çok ehemmiyetli olduğundan ümmet nazarında tebriesi ve beraeti, vazife-i Risâlet hasebiyle ehemmiyetli olduğundan, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, o sûretle onu tebrie ediyor. Onu tenkid ve tahtie ve tadlil eden Hâricîleri ve Emevîlerin mütecaviz tarafdarlarını sükûta da’vet ediyor. Evet Hâricîler ve Emevîlerin müfrit tarafdarları Hazret-i Ali (R.A.) hakkındaki tefritleri ve tadlilleri ve Hazret-i Hüseyn’in (R.A.) gâyet feci ciğersûz hâdisesiyle Şîaların ifratları ve bid’aları ve Şeyheyn’den teberrileri, ehl-i İslâma çok zararlı düşmüştür.

İşte bu abâ ve duâ ile Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Hazret-i Ali (R.A.) ve Hazret-i Hüseyn’i (R.A.) mes’uliyetten ve ittihamdan ve ümmetini onlar hakkında sû-i zandan kurtardığı gibi, Hazret-i Hasan’ı (R.A.) yaptığı musalaha ile ümmete ettiği iyiliğini vazife-i Risâlet noktasında tebrik ediyor ve Hazret-i Fatıma’nın (R.A.) zürriyetinin nesl-i mübâreki, âlem-i İslâmda Ehl-i Beyt ünvanını alarak âli bir şeref kazanacaklarını ve Hazret-i Fâtıma (R.A.)

diyen Hazret-i Meryemin vâlidesi gibi zürriyetçe çok müşerref olacağını i’lân ediyor.


Dinle
-