Îman ve Küfür | Onyedinci Söz | 87
(72-92)

Derakab zeval ile acılanan mülâkatlar, keder ve meraka değmez. İştiyaka hiç lâyık değildir. Çünki zeval-i lezzet elem olduğu gibi, zeval-i lezzetin tasavvuru dahi bir elemdir. Bütün mecâzî âşıkların divanları, yâni aşknâmeleri olan manzum kitabları, şu tasavvur-u zevalden gelen elemden birer feryattır. Herbirinin, bütün divan-ı eş’arının ruhunu eğer sıksan, elemkârane birer feryad damlar.

İşte o zevalalud mülâkatlar, o elemli mecâzî muhabbetler derdinden ve belâsındandır ki, kalbim İbrahimvâri

ağlamasıyla ağlıyor ve bağırıyor.

Eğer şu fâni dünyada beka istiyorsan, beka, fenâdan çıkıyor. Nefs-i emmâre cihetiyle fenâ bul ki, bâki olasın.

Dünyaperestlik esasatı olan ahlâk-ı seyyieden tecerrüd et. Fâni ol! Daire-i mülkünde ve malındaki eşyayı, Mahbûb-u Hakikî yolunda feda et. Mevcûdâtın ademnüma âkibetlerini gör. Çünki şu dünyadan bekaya giden yol, fenâdan gidiyor.


Ses Yok