ferman eder. Rivayât-ı sahiha ile Hazret-i Âişe-i Sıddîka (R.A.) gibi sahabe-i güzin, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’ı tarif ettikleri zaman “Hulukuhu’l-Kur’ân” diye tarif ediyorlardı. Yâni: “Kur’ân’ın beyân ettiği mehâsin-i ahlâkın misali, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’dır. Ve o mehâsini en ziyâde imtisal eden ve fıtraten o mehâsin üstünde yaratılan odur.”
İşte böyle bir zâtın ef’al, ahvâl, akvâl ve harekâtının herbirisi, nev-i beşere birer model hükmüne geçmeye lâyık iken, ona îman eden ve ümmetinden olan gafillerin, (sünnetine ehemmiyet vermeyen veyahut tağyir etmek isteyen) ne kadar bedbaht olduğunu divâneler de anlar.
Üçüncü Mes’ele: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, hilkaten en mu’tedil bir vaziyette ve en mükemmel bir sûrette halkedildiğinden, harekât ve sekenatı, i’tidal ve istikamet üzerine gitmiştir. Siyer-i Seniyyesi, kat’i bir sûrette gösterir ki: Her hareketinde istikamet ve i’tidal üzerine gitmiş, ifrat ve tefritten içtinab etmiştir. Evet, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm,emrini tamamıyla imtisal ettiği için, bütün ef’al ve akval ve ahvalinde istikamet, kat’i bir sûrette görünüyor. Meselâ: Kuvve-i akliyenin fesad ve zulmeti hükmündeki ifrat ve tefriti olan gabavet ve cerbezeden müberra olarak, hadd-i vasat ve medâr-ı istikamet olan hikmet noktasında kuvve-i akliyesi dâima hareket ettiği gibi; kuvve-i gadabiyenin fesadı ve ifrat ve tefriti olan korkaklık ve tehevvürden münezzeh olarak, kuvve-i gazabiyenin medâr-ı istikameti ve hadd-i vasatı olan şecaat-ı kudsiye ile kuvve-i gazabiyesi hareket etmekle beraber; kuvve-i şeheviyenin fesadı ve ifrat ve tefriti olan humûd ve fücurdan musaffa olarak, o kuvvenin medâr-ı istikameti olan iffette, kuvve-i şeheviyesi dâima iffeti, âzamî ma’sûmiyet derecesinde rehber ittihaz etmiştir. Ve hâkezâ... Bütün Sünen-i Seniyyesinde, ahval-i fıtriyesinde ve ahkâm-ı şer’iyyesinde, hadd-i istikameti ihtiyar edip zulüm ve zulümat olan ifrat ve tefritten, israf ve tebzirden içtinab etmiştir. Hatta tekellümünde ve ekl ü şürbünde, iktisadı rehber ve israftan kat’iyyen içtinab etmiştir. Bu hakîkatın tafsilâtına dâir binler cild kitab te’lif edilmiştir.sırrınca, bu denizden bu katre ile iktifa edip, kıssayı kısa keseriz.