Lemalar | Onikinci Lema | 68
(62-69)

Hem meselâ: Ateş, teşekküle başladığı vakit; hem alev, hem duman, hem kor tabakalarına ayrılıyor. Hem meselâ: Müvellidü’l-mâ, müvellidü’l-humuza ile mezcedildiği vakit, o mezcden hem su, hem buz, hem buhar gibi tabakalar teşekkül ediyor. Demek anlaşılıyor ki bir madde-i vâhidde teşkilât düşse, tabakata ayrılıyor. Öyle ise: Madde-i esîriyede Kudret-i Fâtıra teşkilâta başladığı için, elbette ayrı ayrı tabaka olarak sırriyle yedi nevi semavâtı ondan halketmiştir.

Altıncısı: Şu mezkûr emâreler, bizzarûre semavâtın hem vücûduna, hem taaddüdüne delâlet ederler. Mâdem kat’iyyen semavât müteaddidtir ve Muhbir-i Sâdık, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân’ın lîsaniyle yedidir der; elbette yedidir.

Yedincisi: Yedi, yetmiş, yedi yüz gibi ta’birat, üslûb-u arabîde kesreti ifade ettiği için, o küllî yedi tabaka çok kesretli tabakaları havi olabilir.

ELHASIL: Kadîr-i Zülcelâl, esîr maddesinden yedi kat semavâtı halkedip tesviye ederek, gâyet dakik ve acib bir nizam ile tanzim etmiş ve yıldızları içinde zer’edip ekmiştir. Mâdem Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân, umum ins ve cinnin umum tabakalarına karşı konuşan bir hutbe-i ezeliyedir. Elbette nev-i beşerin her bir tabakası, herbir Âyât-ı Kur’âniyeden hissesini alacak ve Âyât-ı Kur’âniye, her tabakanın fehmini tatmin edecek sûrette ayrı ayrı ve müteaddid ma’naları zımnen ve işâreten bulunacaktır. Evet hitâbât-ı Kur’âniyenin vüs’ati ve mââni ve işârâtındaki genişliği ve en âmi bir avamdan en has bir havassa kadar derecat-ı fehimlerini müraat ve mümaşat etmesi gösterir ki: Herbir Âyetin herbir tabakaya bir vechi var, bakıyor.

İşte bu sırra binâen, “yedi semavât” ma’na-yı küllîsinde yedi tabaka-i beşeriye, muhtelif yedi kat ma’nayı fehmetmişler. Şöyle ki: Âyetinde, kısa nazarlı ve dar fikirli bir tabaka-i insaniye, hava-yı nesîmînin tabakatını fehmeder. Ve Kozmoğrafya ile sersemleşmiş diğer bir tabaka-i insaniye dahi, elsine-i enâmda seb’a-i seyyare ile meşhur yıldızları ve medârlarını fehmeder. Daha bir kısım insanlar küremize benzer zevil-hayatın makarrı olmuş semâvî yedi küre-i âheri fehmeder. Diğer bir tâife-i beşeriye, Manzûme-i Şemsiyenin yedi tabakaya ayrılmasını, hem Manzûme-i Şemsiyemizle beraber yedi manzûmat-ı şümûsiyyeyi fehmeder. Daha diğer bir tâife-i beşeriye, madde-i esîriyenin teşekkülâtı yedi tabakaya ayrılmasını fehmeder.

Dinle
-