Lemalar | Yirmiüçüncü Lema | 191
(176-194)

Evet nasılki küfür, mevcûdâta karşı bir tahkirdir; terk-i ibâdet dahi, kâinatın kemâlâtını bir inkârdır. Hem Hikmet-i İlâhîyyeye karşı bir tecavüz olduğundan, dehşetli tehdide, şiddetli cezaya müstehak olur.

İşte bu istihkakı ve mezkûr hakîkatı ifade etmek için, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân; mu’cizane bir sûrette o şiddetli tarz-ı ifadeyi ihtiyar ederek, tam tamına hakîkat-ı belâğat olan mutabık-ı muktezâ-yı hale mutabakat ediyor.

İkinci Sual: Tabiattan vazgeçen ve îmana gelen zât diyor ki:

Her mevcûd, her cihette, her işinde ve her şeyinde ve her şe’ninde Meşiet-i İlâhîyyeye ve Kudret-i Rabbânîyeye tâbi olması, çok azîm bir hakîkattır. Azameti cihetinde dar zihinlerimize sıkışmıyor. Halbuki gözümüzle gördüğümüz bu nihayet derecede mebzuliyet, hem hilkat ve îcad-ı eşyadaki hadsiz sühûlet, hem sâbık bürhanlarınızla tahakkuk eden vahdet yolundaki îcad-ı eşyada nihayet derecede kolaylık ve suhûlet, hem nass-ı Kur’ân ile beyân edilen

gibi Âyetlerin sarahaten gösterdikleri nihayet derecede kolaylık, o hakîkat-ı azîmeyi, en mâkbul ve en ma’kûl bir mes’ele olduğunu gösteriyorlar. Bu kolaylığın sırrı ve hikmeti nedir?

Elcevab: Yirminci Mektubun Onuncu Kelimesi olan

beyânında, o sır gâyet vâzıh ve kat’i ve mukni’ bir tarzda beyân edilmiş... Husûsan o mektubun zeylinde daha ziyâde vuzuh ile isbat edilmiş ki; bütün mevcûdât, Sâni-i Vâhid’e isnad edildiği vakit, bir tek mevcûd hükmünde kolaylaşır. Eğer Vâhid-i Ehad’e verilmezse; bir tek mahlûkun îcadı, bütün mevcûdât kadar müşkilleşir ve bir çekirdek, bir ağaç kadar suûbetli olur. Eğer Sâni-i Hakîkisine verilse, kâinat bir ağaç gibi; ve ağaç bir çekirdek gibi ve Cennet bir bahar gibi; ve bahar bir çiçek gibi kolaylaşır; sühûlet peyda eder. Ve bilmüşahede görünen hadsiz mebzuliyet ve ucuzluğun ve her nev’in sühûletle kesret-i efradı bulunmasının ve kesret-i sühûlet ve sür’atle muntazam, san’atlı, kıymetli mevcûdâtın kolayca vücûda gelmesinin sırlarına medâr olan ve hikmetlerini gösteren yüzer delillerinden ve başka Risâlelerde tafsilen beyân edilen bir ikisine muhtasar bir işaret ederiz.

Dinle
-