Tarihçe-i Hayat | Altıncı Kısım - Emirdağ Hayatı | 466
(453-540)

Namazını kılıp istikametle hareket ettiği takdirde dünyevî çalışma ve gayretinin âhiret hesabına geçip ebedî saadet ve nurları netice vermesi dü-şüncesi, ne kadar o vazîfeyi iştiyakla severek yapmayı te’min edeceği ma’lûmdur. İşte bu hakîkatı, bütün me’murlar, san’atkârlar ve esnaf rehber ittihaz etmeli. Ve bu ders, umuma telkin edilmelidir. Bu zikredilen bahis, deryadan bir katre nev’inden Üstadın saymakla bitmeyen millete menfaattar hizmetinden bir cüz’dür. İslâmiyete irtica, mü’minlere mürteci diyenlere ya-zıklar olsun! (Hâşiye).


Hâşiye: Dîni farzlarını yerine getirmek sûretiyle dünyevî çalışmaların da bir ibâdet hükmüne geçtiğine dâir Üstadımızın yanına gelenlere verdiği derslerden bir kaç nümune:

1— Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri ile birlikte, bir gün, Eskişehir’deki Yıldız Otelinde bulunuyorduk. Şeker Fabrikasından yanına gelen bir kaç işçi ve ustabaşına kısaca dedi:

“Siz farz namazlarınızı kılsanız, o zaman, fabrikadaki bütün çalışmalarınız ibâdet hükmüne geçer. Çünkü, milletin zarûri ihtiyacını te’min eden mübârek bir hizmette bulunuyorsunuz.”

2— Yine bir gün, Eğridir yolu altında oturmuş Rehber’i okuyorduk. Tren yolunda çalışan birisi geldi. Ve Üstad, ona da aynı şekilde: Ferâizi eda edip, kebâirden çekilmek şartıyle; bütün çalışmalarının ibâdet olduğunu, çünkü: On saatlik bir yolu bir saatte kestirmeğe vesîle olan tren yolunda çalıştığından mü’minlere, insanlara olan bu hizmetin boşa gitmiyeceğini, ebedî hayatında sevincine medâr olacağını ifade etmiştir.

3— Yine bir gün vaktiyle Eskişehir’de, tayyareciler ve subaylar ve askerlere de aynen şu dersi vermişti: “Bu tayyareler, bir gün İslâmiyete büyük hizmet edecekler. Farz namazlarınızı kılsanız, kılamadığınız zaman kaza etseniz asker olduğunuz için her bir saatınız, on saat ibâdet; husûsan hava askeri olanların bir saati, otuz saat ibâdet sevabını kazandırır. Yeter ki kalbinde îman nuru bulunsun ve îmanın lâzımı olan namazı îfa etsin.

4— Hem Barla, hem Isparta, hem Emirdağ’da çobanlara derdi: “Bu hayvanlara bakmak, büyük bir ibâdettir. Hatta, ba’zı Peygamberler de çobanlık yapmışlar. Yalnız, siz farz namazınızı kılınız, tâ hizmetiniz Allah için olsun.”

5— Yine bir gün, Eğridir’de, elektrik santralının inşasında çalışan amele ve ustaya: “Bu elektriğin umum millete büyük menfaati var. O umumî menfaattan hissedar olabilmeniz için, farzınızı kılınız... O zaman bütün sa’yiniz, uhrevî bir ticaret ve ibâdet hükmüne geçer.” demiştir.

Bu neviden on binler misaller var.

Dâimî hizmetinde bulunan talebeleri

Dinle
-