Siracınnûr | Denizli Müdafaanamesi | 204
(180-248)

Aynen öyle de, beni itham eden o müddeî, bütün bütün hakkın ve hakîkatın aksine bir hatâsıyla, güya adliye nâmına hükmetti. Aynen bunun hatâsı gibi, eski harb-i umûmîden biraz evvel, ben Vanda iken ba’zı muttakî zâtlar yanıma geldiler, dediler ki: “Ba’zı kumandanlarda dinsizlik oluyor, gel bize iştirâk et. Biz bu münâfık reislere itaat etmiyeceğiz. “Ben de dedim: “O fenalıklar, o dinsizlikler o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mes’ul olmaz. Bu Osmanlı ordusunda, belki yüz bin evliyâlar var. Ben bu orduya karşı kılınç çekmem, size iştirak etmem.” O zâtlar benden ayrıldılar, kılınç çektiler. Neticesiz Bitlis hâdisesi vücûda geldi.

Az bir zaman sonra, harb-i umûmî patladı. O ordu, Din-i İslâm nâmına iştirâk etti, cihada girdi. O ordudan yüz bin şehitler evliyâ mertebesine çıkıp, beni o da’vamda tasdik ederek, kanlarıyla velayet fermanlarını imzaladılar. Her ne ise.. Biraz uzun söylemeğe mecbûr oldum. Çünkü hiçbir hissiyatla ve hârici te’siratla müteessir olmamak mâhiyetinin kat’i bir hassası bulunan adâlet hakîkatı nâmına, böyle cüz’î ve hatâ hissiyatla ve tarafgirlikle bize ve Risâle-i Nur’a karşı, müzeyyifane hareket eden müddei umûmînin acîp vaziyeti, beni bu uzun ifadeye sevketti.

Dördüncü Esas: Eskişehir mahkemesi yüz risâleyi ve mektupları, dört ay tetkikten sonra yalnız yüz yirmide on beş adama, altışar ay ceza ve bana da yüz risâleden yalnız bir iki risâlede on beş kelime ile, bir sene ceza verebildi. Tarikatçılık ve cem’iyyetçilik ve şapka mes’elelerinde beraat ettirdiler. Ve biz dahi o cezayı çektik.

Ondan sonra Kastamonu’da çok def’a taharrilerde, hiçbir ilişiğimizi bulmadılar. Ve geçen sene Isparta’da mahrem ve gayr-ı mahrem Risâle-i Nur’un bütün eczaları, bilâ-istisna hükümetin eline geçti. Üç ay tetkikten sonra, umumu sâhiplerine iade edildi.

Mâdem hakîkat budur. Beni ve Risâle-i Nur’un şâkirdlerini itham eden, o gibi kanun nâmına kanunsuz ve garaz ve hissiyatla bizi muaheze edenler, bizden evvel hem Eskişehir Mahkemesini, hem Kastamonu hükümetini ve zâbıtasını, hem Isparta Adliyesini itham edip, (varsa) suçumuza tam teşrik ediyorlar. Çünkü bir suçumuz olsa idi, bu üç hükümetin yakınında çok zaman tecessüs ile görmedi veya aldırmadı. Bizden ziyâde onlar suçlu olurlar.

Ses Yok