Siracınnûr | Denizli Müdafaanamesi | 212
(180-248)

İşte yalnız bir nümûne olarak, iki Cum’a gününde mahpuslar için te’lif edilen ve Risâle-i Nur’un umdelerini ve hülâsa ve esaslarını beyân ederek, Risâle-i Nur’un bir müdafaanâmesi hükmüne geçen Meyve Risâlesini ibraz ediyorum ve Ankara makamatına vermek için, yeni harfler ile yazdırmağa müşkilâtlar içinde gizli çalışıyoruz. İşte onu okuyunuz, tam dikkat ediniz, eğer kalbiniz (nefsinize karışmam) beni tasdik etmezse, bana şimdiki tecrid-i mutlak içinde, her hakaret ve işkenceyi de yapsanız, sükût edeceğim.

Elhâsıl: Ya, Risâle-i Nur’u tam serbest bırakınız, veyahut bu kuvvetli ve zedelenmez hakîkatı elinizden gelirse kırınız. Ben şimdiye kadar sizi ve dünyanızı düşünmüyordum ve düşünmeyecektim, fakat mecbûr ettiniz, belki de sizi ikaz etmek lâzım idi ki, kader-i İlâhî bizi bu yola sevketti. Biz de;

düstûr-u kudsîyi kendimize rehber edip, herbir sıkıntılarınızı sabır ile karşılıyacağız, diye azmettik.

Mevkuf

Said Nursî



İddianâmeye karşı i’tirâznâmemin tetimmesidir

Bu i’tirâzda muhatabım, Denizli mahkemesi ve müddei umûmîsi değil, belki başta Isparta ve İnebolu müddei umûmîleri olarak, yanlış ve nâkıs zabıtnâmeleriyle, buradaki acîb iddianâmeyi aleyhimize verdiren garazkâr ve vehham me’murlardır.

Evvelâ: aslı ve faslı olmayan ve hatırıma gelmiyen bir siyâsî cem’iyyet nâmını, ma’sûm ve siyasetle hiç alâkaları olmayan Risâle-i Nur talebelerine takıp ve o dâire içine giren ve îman ve âhiretinden başka hiçbir maksadları bulunmayan biçâreleri, o cem’iyyetin nâşiri, ya fa’al bir rüknü veya mensubu veya Risâle-i Nur’u okumuş veya okutmuş veya yazmış diye suçlu sayıp, mahkemeye vermek, ne kadar adâletin mâhiyetinden uzak olduğuna kat’i bir hüccet şudur ki:

Kur’ân aleyhinde yazılan Doktor Duzi’nin ve sâir zındıkların o muzır eserlerini okuyanlara, “Hürriyet-i fikir ve hürriyet-i İlmiyye” düstûruyla bir suç sayılmadığı halde, hakîkat-ı Kur’âniyeyi ve îmaniyeyi öğrenmeye gâyet muhtaç ve müştak olanlara Güneş gibi bildiren Risâle-i Nur’u okumak ve yazmak bir suç sayılmış.

Ses Yok