Şualar | OnÜçüncü Şuâ | 363
(323-383)

serbest bırakmamak ihtimalini de; hem Risâle-i Nur’un tesettür perdesinden çıkıp gâyet büyük ve umûmî bir mes’elede kendi kendine merkezlerinde mübarezesi zamanında şâkirdlerini arkasında bulmak ve kaçmamakla sarsılmaz ve mağlub olmaz bir hakîkata bağlandıklarını mütereddid ve mütehayyir ehl-i îmana göstermesi gâyet lüzumlu olduğunu dahi nazarınıza ve meşveretinize alınız. Sakın sakın birbirinizin kusuruna bakmayın; hiddet yerinde hürmet ediniz, itiraz yerinde yardım ediniz.


* * *

Aziz, sıddık ve sâdık kardeşlerim!

Ben birkaç gündür bir duâmı değiştirdim. Şimdiye kadar ba’zan yüz def’a tekrar ile veya gibi duâlarda


cümlesinden



kelimesini kaldırdım; tâ ki ruhsatla amele kendini mecbûr bilen ve sıkıntının verdiği evham ve me’yusiyet cihetiyle zâhirî inkâr ve çekinmekle azimet ve sadakatâ muhalif hareket eden kardeşlerimiz o duâlardan mahrum kalmasınlar.


* * *


Aziz kardeşim Hâfız Ali!

Hastalığına merak etme. Cenâb-ı Hak şifa versin âmîn! Hapiste herbir saat ibâdet oniki saat ibâdet yerinde bulunmasından, çok kârlısın. İlâç istersen, bir kısım dermanlar bende var, sana göndereyim. Zâten ortalıkta bir hafif hastalık var. Ben mahkemeye gittiğim gün, herhalde hasta oluyorum. Belki sen bana yardım etmek için, eski zamanda birbirinin bedeline hasta olması ve ölmesi gibi hârika fedakârlık gösteren zâtlar gibi, benim bir parça rahatsızlığımı aldın.

* * *
Ses Yok