Şualar | OnDördüncü Şuâ | 498
(384-508)

bolşevizmin kızıl kıvılcımlarının saçaklarımızı sarmak istediği bir zamanda vatana ve millete bir ordudan daha çok menfaat ve bereketi bulunan bir vatanperver olduğuna siz de kanaat-ı kat’iyye peyda edersiniz. İşte böyle bir esere ve o eseri te’lif eden muhterem Üstada daha evvelden şâkird olamadığıma müteessifim.

Muhterem Hey’et-i Hâkime!

İşte hadsiz menfaatlerini kendimde tecrübe ettiğim Risâle-i Nur’dan, benim gibi vatan evlâdlarının istifadeleri için, resmî bir izinle; Eskişehir’de Gençlik Rehberi’ni kudsî bir hizmet-i milliye fikriyle tab’ ettirdim. Benim gibi bir biçârenin, Kur’ânın hakîki ve cerhedilmez bir tefsiri olan Risâle-i Nur’a ve dolayısıyla îmana hizmeti tebrik ve takdir ile mukabele görmesi lâzım ve teşvike pek muhtaç iken; böyle ağır muamele görmekliğimiz hakîkat-ı adâlete ne kadar muhaliftir, sizlerden soruyoruz.

Ve mahkeme-i âdilenizden, ruhumuzun gıdası ve sebeb-i necatımız ve ebedî saadetimizin anahtarı olan Nur Risâlelerinin serbestiyetine karar vermenizi taleb eder, eğer yukarıda bir kısmını zikr ve tâdâd ettiğim vaziyetler nazarınızda bir cürüm teşkil ediyorsa, vereceğiniz en ağır cezanızı kemâl-i rıza-yı kalb ile kabul edeceğimi arz ederim.

Afyon Cezaevinde mevkuf Emirdağlı
Ceylan Çalışkan


* * *

[Mustafa Osman’ın müdâfaasıdır]

Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

Gizli cemiyet kurmak ve dinî hissiyatı âlet ederek devletin emniyetini bozabilecek hareketlerde bulunmaktan zanlı Bediüzzaman Said Nursî’nin, rejim aleyhindeki mevhum faaliyetine iştirâk ettiğim iddia edilerek suç konusu olarak gösterilen mes’elelere karşı derim ki:

Ses Yok