ta’biriyle, onların büyük musîbete ma’rûz kaldıkları gibi, pırlanta gibi cevher-i îmanîyi de kaybettiklerine işârettir. Ve keza, cümlesiyle kalb ile vicdan, nûr-u îman sayesinde hakâik-i İlâhîyenin tecellisine mazhar olmakla menba-ı kemâlât, hayattar ve ziyadar oldukları halde, küfrün ihtiyar edilmesiyle zulmetli, ıssız, haşerat-ı muzırra yuvasına inkılâb ettikleri için mühürlenmiş, kilitlenmiş ki; o korkunç yuvadaki akreblerden veya yılanlardan ictinab edilmesine işâret edilmiştir. Ve keza, kelimesiyle, küfür sebebiyle kulağa âid pek büyük bir ni’meti kaybettiklerine işâret edilmiştir. Hatta kulaktaki zar, nûr-u îman ile ışıklandığı zaman, kâinattan gelen ma’nevî nidaları işitir. Lîsan-ı hal ile yapılan zikirleri, tesbihatları fehmeder. Hatta o nûr-u îman sayesinde, rüzgârların terennümatını, bulutların na’ralarını, denizlerin dalgalarının nağamatını ve hakeza yağmur, kuş ve sâire gibi her nev’den Rabbânî kelâmları ve ulvî tesbihatı işitir. Sanki kâinat, İlâhî bir musikî dâiresidir. Türlü türlü avazlarla, çeşit çeşit terennümatla kalblere hüzünleri ve Rabbânî aşkları intıba’ ettirmekle kalbleri, ruhları nurânî âlemlere götürür, pek gârib misâlî levhaları göstermekle, o ruhları ve kalbleri lezzetlere, zevklere garkeder. Fakat o kulak, küfür ile tıkandığı zaman, o leziz, ma’nevî yüksek savtlardan mahrum kalır. Ve o lezzetleri îras eden avazlar, matem seslerine inkılâb eder. Kalbde, o ulvî hüzünler yerine, ahbabın fıkdaniyle ebedî yetimlikler, mâlikin ademiyle nihayetsiz vahşetler ve sonsuz gurbetler hasıl olur. Bu sırra binâendir ki, şerîatça ba’zı savtlar helâl, ba’zıları da haram kılınmıştır. Evet; ulvî hüzünleri, Rabbânî aşkları îras eden sesler, helâldir. Yetîmane hüzünleri, nefsanî şehevatı tahrik eden sesler, haramdır. Şerîatın tâyin etmediği kısım ise, senin ruhuna, vicdanına yaptığı te’sire göre hüküm alır.
Bu cümle ile rü’yete, yâni göze âid büyük bir ni’met-i basariyenin küfür ile kaybolduğuna işâret edilmiştir. Zîra gözün nûru, nûr-u îmanla ışıklanırsa ve kavîleşirse, bütün kâinat gül ve reyhanlar ile müzeyyen bir Cennet şeklinde görünür.