İşârâtü'l - İcâz | Kıyamet ve Ahiret | 149
(139-154)

C- Orada makam, îman ve amele teşvik ve medih makamıdır. Buna münâsib, muzari sîgasıdır. Burada makam, mükâfat ve ücreti vermek makamıdır. Buna da münâsib, mâzi sîgasıdır. Çünkü ücret, hizmetten sonra verilir.

: Bu (ٯ ) harf-i atftır. Atfın tarafeyni arasında münâsebet lâzım olduğu gibi, mugayeret de lâzımdır. Burada aralarında bulunan mugayeret, Mezheb-i İ’tizal’in hilafına, amelin îmana dâhil olmadığına ve amelsiz îmanın da kâfi gelmediğine delâlet ettiği gibi; ta’biri de, tebşir edilenin ücret gibi olduğuna işârettir.

: Bu kelime, birşey ile takyid ve tahsis edilmeyerek, mutlak ve mübhem bırakılmıştır. Mısır Müftüsü Şeyh Muhammed Abdüh’ün telakkisine göre: “İyi şeyler ma’nasında olan kelimesi, beynennâs meşhur ve ma’lûm olduğundan, mutlak bırakılmıştır.” Ben de diyorum ki: Sûrenin başına i’timâden burada mübhem bırakılmıştır. Çünkü sûre başında zikredilen âyeti, buradaki yi beyândır.

: Bu âyetten maksad, mükâfattan neş’et eden neş’eli lezzet ve sürurdur. Bu maksadın takviyesine işâret eden kayıdlar:

1- nin te’kidi.

2- ın ihtisası.

3- ün takdimi.

Dinle
-