İşârâtü'l - İcâz | Ecnebi Feylesofların Şehadetleri | 223
(213-223)

Rasyonalizm, yâni akliye kelimesinin müfadını ve tarihî ehemmiyetini tevsi’ edebilirsek, Müslümanlığın aklî bir din olduğunu söyleyebiliriz. Akıl ve mantık misdakiyle akaid-i dîniyeyi muhakeme eden mekteb, rasyonalizm kelimesinin, İslâmiyete tamamiyle mutabık olduğunu teslim etmekte tereddüd etmez. Resûl-i Ekrem şuur ve idrak timsali olduğu, dimağının îman ışıkları ve kâmil bir yakîn ile pürnur olduğu muhakkaktır. Resûl-i Ekrem muasırlarını aynı heyecanla alevlemiş, bu sıfatlarla techiz etmiştir. Hazret-i Muhammed (A.S.M.), başarmak istediği ıslahatı, İlâhî bir vahiy olarak takdim etmiştir. Bu, İlâhî bir vahiydir. Hazret-i Muhammed’in (A.S.M.) dini ise, akıl kaidelerinin ilhamlarına tamamiyle muvafıktır. Ehl-i İslâm’a göre İslâmiyetin esas akaidi, şu sûretle hülâsa olunabilir: Allah birdir, Muhammed (A.S.M.) onun peygamberidir. Filhakika İslâmiyetin esaslarını sükûnetle ve derin bir teemmül ile tedkik ettiğimiz zaman, bunların Allah’ın birliğine ve Muhammed’in (A.S.M.) risâletine, sonra haşr ü neşre ve i’tikâda müntehi olduklarını görürüz. Bizzât dinin esasları tanınan bu iki akide, bütün dindar insanlarca akıl ve mantığa müstenid telakki olunmakta ve bunlar Kur’ân’ın akidelerinin hülâsası bulunmaktadır. Kur’ân’ın ifadesindeki sadelik ve berraklık, Müslümanlığın intişâr ve i’tilâsını bilâ-tevakkuf temadi ettiren saik kuvvet olmuştur. Resûl-i İslâm tarafından tebliğ olunan mukaddes ta’limatın cihanşümul terakkisine rağmen, Müslümanların ilham kaynağı ve en kuvvetli ilticagâhı Kur’ân olmuştur. En takdiskâr ve kanaat-bahş bir lîsanla, başka bir kitâb-ı münzelin tefevvuk edemeyeceği bir ifade ile takrir eden kitab, Kur’ân’dır. Bu kadar mükemmel ve esrar-engiz, her insanın tedkikine bu kadar açık olan bir din; muhakkak insanları kendisine meclub eden i’cazkâr kudreti haizdir. Müslümanlığın bu kudreti haiz olduğunda şübhe yoktur.

Edward MONTE


Dinle
-