Îman ve Küfür | Meyve Risalesi'nden | 234
(215-235)
Hem, her insanın küçük bir dünyası belki küçük bir Cenneti dahi kendi hânesidir. Eğer îmân-ı Âhiret o hânenin saadetinde hükmetmezse, o âile efrâdı, herbiri şefkat ve muhabbet ve alâkadarlığı derecesinde elîm endişeler ve azablar çeker. O Cenneti, Cehenneme döner. Veyahut muvakkat eğlenceler ve sefahetlerle aklını tenvim edip, uyutur. Devekuşu gibi avcıyı görür kaçamıyor, uçamıyor. Başını kuma sokar, tâ görünmesin. Başını gaflete sokar, tâ ölüm ve zevâl ve firak onu görmesin. Divânece, muvakkat, ibtal-i his nev'inden bir çâre bulur. Çünki, meselâ: Vâlide, ruhunu fedâ ettiği evlâdını dâima tehlikelere mâruz gördükçe titrer. Ve pederini ve kardeşini eksik olmayan belâlardan kurtaramayan evlâtlar, dâim bir keder, bir korkaklık hisseder. Buna kıyasen, bu dağdağalı kararsız hayat-ı dünyeviyede o mes'ud zannedilen âile hayatı çok cihetlerle saadetini kaybeder. Ve kısacık bir hayattaki münasebet ve karâbet dahi hakikî sadakati ve samimî ihlâsı ve garazsız bir hizmeti ve muhabbeti vermez. Ahlâk o nisbette küçülür, belki sukut eder.
Eğer Âhirete îmân o hâneye girse, birden ışıklandıracak, ortalarındaki münasebet ve şefkat ve karâbet ve muhabbet kısacık bir zaman ölçüsüyle değil, belki dâr-ı Âhirette saadet-i ebediyede dahi o münasebetlerin devamı ölçüsüyle samimî hürmet eder, sever, şefkat eder, sadakat eder, kusurlarına bakmaz gibi ahlâk yükseklenir. Hakikî insaniyet saadeti o hânede başlar inkişafa. Bu mânâ dahi hüccetlerle Risâle-i Nur'da beyanına binâen kısa kesildi.
Hem herbir şehir kendi ahâlisine geniş bir hânedir. Eğer îmân-ı Âhiret o büyük âile efradında hükmetmezse, güzel ahlâkın esasları olan ihlâs, samimiyet, fazilet, hamiyet, fedakârlık,
Eğer Âhirete îmân o hâneye girse, birden ışıklandıracak, ortalarındaki münasebet ve şefkat ve karâbet ve muhabbet kısacık bir zaman ölçüsüyle değil, belki dâr-ı Âhirette saadet-i ebediyede dahi o münasebetlerin devamı ölçüsüyle samimî hürmet eder, sever, şefkat eder, sadakat eder, kusurlarına bakmaz gibi ahlâk yükseklenir. Hakikî insaniyet saadeti o hânede başlar inkişafa. Bu mânâ dahi hüccetlerle Risâle-i Nur'da beyanına binâen kısa kesildi.
Hem herbir şehir kendi ahâlisine geniş bir hânedir. Eğer îmân-ı Âhiret o büyük âile efradında hükmetmezse, güzel ahlâkın esasları olan ihlâs, samimiyet, fazilet, hamiyet, fedakârlık,
Ses Yok