Siracınnûr | Yirmibeşinci Lema | 27
(21-44)

DOKUZUNCU DEVA: Ey Hâlikını tanıyan hasta! Hastalıklardaki elem ve tevahhuş ve korkmak ise; hastalık ba’zan ölüme vesile olduğu cihetindendir. Ölüm, nazar-ı gaflet ve zâhiri cihetinde dehşetli olduğundan, ona vesile olabilen hastalıklar korkutuyor, telâş veriyor.

Evvelâ bil ve kat’i îman et ki: “Ecel mukadderdir, tegayyür etmez”. Çok ağır hastaların başında ağlayanlar ve sıhhatleri yerinde olanlar ölmüşler... o ağır hastalar şifa bulup yaşamışlar...

Sâniyen: Ölüm, sûreten göründüğü gibi dehşetli değil. Çok Risâlelerde gâyet kat’i, şeksiz, şüphesiz bir sûrette, Kur’ân-ı Hakîmin verdiği nur ile isbat etmişiz ki: Ehl-i îman için ölüm, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir; hem dünya meydanındaki imtihanda, ta’lim ve ta’limat olan ubudiyetten bir paydostur; hem öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbab ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir; hem hakîki vatanına ve ebedî makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır; hem zindan-ı dünyadan, bostan-ı cinana bir da’vettir; hem Hâlik-ı Rahîminin fazlından, kendi hizmetine mukabil, ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir.

Mâdem ölümün mâhiyeti hakîkat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bil’akis rahmet ve saadetin bir mukaddemesi nazariyle bakmak gerektir.

Hem Ehlullahın bir kısmının ölümden korkmaları, ölümün dehşetinden değildir. Belki daha fazla hayır kazanacağım diye, vazife-i hayatın idamesinden kazanacakları hayrat içindir. Evet ehl-i îman için ölüm, rahmet kapısıdır. Ehl-i dalâlet için, zulûmat-ı ebediye kuyusudur.

ONUNCU DEVA: Ey lüzumsuz merak eden hasta! Sen, hastalığın ağırlığından merak ediyorsun. O merakın senin hastalığını ağırlaştırır. Hastalığın hafifleşmesini istersen merak etmemeye çalış. Yâni hastalığın faidelerini, sevabını ve çabuk geçeceğini düşün, merakı kaldır, hastalığın kökünü kes.

Evet, merak, hastalığı ikileştirir; maddî hastalığın altında merak ile ma’nevî bir hastalığı kalbine verir; maddî hastalık ona dayanır, devam eder. Eğer teslimiyetle, rıza ile, hastalığın hikmetini düşünmekle o merak gitse, o maddî hastalığın mühim bir kökü kesilir, hafifleşir, kısmen gider. Husûsan evhamla bir dirhem maddî hastalık, ba’zan merak vasıtasiyle on dirhem kadar büyür. Merak kesilmesiyle, o hastalığın onda dokuzu gider.

Ses Yok