Siracınnûr | Denizli Müdafaanamesi | 188
(180-248)

Ben o dakikadan sonra, başıma gelen dehşetli taarruzu, bir hiss-i kablel vuku’ ile anlayarak ve şiddetli zehirli hastalığım dahi ölüme gidiyor diye, Isparta vilayetinde kıymettar kardeşlerimin kucaklarında teslim-i ruh edip, O mübârek toprakta defn olmamı kalben niyaz ettim. Hizbü’l-Ekberi’l-Kur’ânı açtım. Birden bu Âyet-i Kerime

karşıma çıktı. Bana bak, dedi. Ben de baktım.

Üç kuvvetli emâre ile, ma’nayı işâri bana ve bize teselli veriyor. Şimdi başımıza gelen bu musîbeti, bir cihette hiçe indirdi. Ve Isparta’ya mevkufen beşinci nefyimi, o kalbi duâmın kabul olmasına delil eyledi.

BİRİNCİ EMÂRE; (Şeddeler sayılır) Hesab-ı ebcedî ile, bin üç yüz altmış iki (l362) bu sene arabi aynı tarihine tevâfuk edip, ma’nasıyla der: Sabreyle başına gelen kazâyı Rabbânîyeye teslim ol. Sen inâyet gözü altındasın. Merak etme, gecelerde tesbihat ve tahmidata devam eyle.

Tahlil: Üç ر altı yüz (600), dört ن iki yüz (200), bir ص bir م yüz (l00), bir ﺹ bir ف bir م iki yüz on (2l0), dört ﻙ , bir ﻉ yüz elli (l50), üç ﺡ, bir ٯ , bir ي, kırk (40), bir ﻝ , dokuz ﺏ , bir ﺩ , bir ٯ , dört ﺍ altmış iki (62), eder. Yekûnu bin üç yüz altmış iki (l362) ederek bu senenin aynı tarihine ve başımıza gelen musîbetin aynı dakikasına tam tamına tevâfuku kuvvetli bir emâredir.

Üçüncü emârenin beyânına şimdilik lüzum olmadığından yazdırılmadı.

Said Nursî


Ses Yok