Tılsımlar Mecmuası | On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı | 13
(6-13)

İşte Rahmet seni, ey insan! O Müstağni-i Alelıtlak’ın ve Sultân-ı Sermedî’nin huzuruna çıkarır ve O’na dost yapar ve O’na muhatab eder ve sevgili bir abd vaziyetini verir. Fakat nasıl sen Güneşe yetişemiyorsun; çok uzaksın; hiç bir cihetle yanaşamıyorsun; fakat Güneşin ziyâsı Güneşin aksini, cilvesini, senin âyinen vâsıtasıyla senin eline verir. Öyle de: O Zât-ı Akdes’e ve O Şems-i Ezel ve Ebed’e biz çendan nihayetsiz uzağız, yanaşamayız. Fakat O’nun ziyâ-ı Rahmeti onu bize yakın ediyor.

İşte ey insan! Bu Rahmeti bulan, ebedî tükenmez bir Hazîne-i Nur buluyor. O hazineyi bulmasının çaresi: Rahmetin en parlak bir misâli ve mümessili ve o Rahmetin en beliğ bir lisânı ve dellâlı olan ve Rahmeten-lil-âlemîn ünvâniyle Kur’ânda tesmiye edilen Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın sünnetidir ve tebaiyyetidir. Ve bu Rahmeten-lil-âlemin olan Rahmeti mücessemeye vesîle ise: Salâvattır. Evet Salâvatın mânâsı Rahmettir. Ve o zîhayat mücessem Rahmete Rahmet duası olan Salâvat ise, o Rahmeten-lil-âlemîn’in vüsûlüne vesiledir. Öyle ise sen Salâvatı kendine, o Rahmeten-lil-âlemîne vesîle yap ve o Zâtı da Rahmet-i Rahmân’a vesîle ittihaz et. Umum ümmetin Rahmeten-lil-âlemîn olan Aleyhissalâtü Vesselâm hakkında hadsiz bir kesretle Rahmet mânasiyle Salâvat getirmeleri, Rahmet ne kadar kıymettar bir hediye-i İlâhiye ve ne kadar geniş bir dâiresi olduğunu parlak bir surette isbat eder.

Elhâsıl: Hazîne-i Rahmetin en kıymettar pırlantası ve kapıcısı zât-ı Ahmediyye Aleyhissalâtü Vesselâm olduğu gibi, en birinci anahtarı dahi:


’dir. Ve en kolay bir anahtarı da Salâvattır.




* * *
Ses Yok