Tılsımlar Mecmuası | Merhum Hasan Feyzi'nin Risale-İ Nur Hakkındaki Man | 149
(149-154)
MERHUM HASAN FEYZİ'NİN
RİSALE-İ NUR HAKKINDAKİ MANZUMESİ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلاَّ رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ

Ayetinin veraset-i Ahmediyye (A.S.M.) cihetinde mânâ-yı işâri noktasında bu asırda o Rahmet-en-lil'âleminin bir ayinesi ve hakikat-ı Kur'aniyyenin bir hakiki tefsiri olan Risale-i Nur o külli rahmetin bir cilvesi bir numunesi olmasından; hakikat-ı Muhammediyenin (A.S.M) bir kısım evsafını, mâna-yı mecazî ile cüz'i bir varisine verilebilir diye bu parlak kasideye ilişmedim. Yalnız hakikat-ı Ahmediye (A.S.M) âyinesinin farkına işareten bâzı kelimeler ilave edildi.)
Said Nursi
Huzur bulur bugün seninle âlem
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risalet-ün-Nur
Sürur bulur bugün seninle âdem
Ey bir rahmet-i alem Risaletü'n-Nur!

Bu hasta gönüller çoktan perişan,
Varsa sende eğer Lokman'dan nişan,
Bir şifa sun, gel ey mahbub-u zîşan
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!

Gelmez mi sonu bu uzun hecenin
Geçmez mi gamı bu yaslı gecenin,
Zârı arttı, sabrı bitti nicenin,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n Nur!

Fahr-i âlem arşdan bu yere indi,
Şâh-ı velâyet gelip düldüle bindi,
Zülfikâra bugün artık "Nur" dendi,
Ey bu zamanda rahmet-i âlemRisaletü'n Nur!

Yolumuz, bu Nur'un bu nurlu yolu,
Olduk hepimiz o Nûrun bir kulu
Nûr yolunda yürüyen hem ne mutlu,
Ey nümune-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
Ses Yok