Ve insâna hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı dua, hem bir kitab-ı hikmet, hem bir kitab-ı ubûdiyyet, hem bir kitab-ı emir ve davet, hem bir kitab-ı zikir, hem bir kitab-ı fikir, hem bütün insânın bütün hâcât-ı mânevîyyesine merci’ olacak çok kitabları tazammun eden tek, câmi’ bir KİTAB-I MUKADDES’tir. Hem bütün evliya ve sıddıkîn ve urefa ve muhakkikînin muhtelif meşreblerine ve ayrı ayrı mesleklerine, her birindeki meşrebin mezâkına lâyık ve o meşrebi tenvir edecek ve herbir mesleğin mesâkına muvafık ve onu tasvir edecek birer risale ibraz eden mukaddes bir kütüphane hükmünde bir Kitab-ı Semâvî’dir.
İkinci cüz’ ve tetimme-i târif: KUR’AN, arş-ı âzamdan, İsm-i âzamdan, her İsmin mertebe-i âzamından geldiği için, (Onikinci Söz’de beyân ve isbat edildiği gibi) Kur’an, bütün âlemlerin Rabbi itibariyle Allah’ın kelâmıdır. Hem, bütün mevcûdâtın İlâhı ünvanıyla Allah’ın fermanıdır. Hem bütün Semâvât ve Arzın Hâlıkı nâmına bir hitabdır. Hem Rubûbiyyet-i Mutlaka cihetinde bir mükâlemedir. Hem saltanat-ı âmme-i Sübhâniyye hesabına bir hutbe-i ezeliyyedir. Hem rahmet-i vâsia-i muhita nokta-i nazarında bir Defter-i İltifatat-ı Rahmâniyyedir. Hem ulûhiyyetin âzamet-i haşmeti haysiyetiyle, başlarında bâzan şifre bulunan bir muhabere mecmuasıdır. Hem İsm-i âzamın muhitinden nüzul ile arş-ı âzamın bütün muhatına bakan ve teftiş eden hikmetfeşan bir Kitab-ı Mukaddes’tir. Ve şu sırdandır ki, “Kelâmullah” ünvanı kemâl-i liyakatla Kur’ana verilmiş ve daima da veriliyor. Kur’andan sonra sâir enbiyanın kütüb ve suhufları derecesi gelir. Sâir nihayetsiz Kelimât-ı İlâhiyyenin ise bir kısmı dahi has bir itibarla, cüz’î bir ünvan ile, hususî bir tecelli ile, cüz’î bir isim ile ve has bir Rubûbiyyet ile ve mahsus bir saltanat ile ve hususî bir rahmet ile zâhir olan ilhâmât sûretinde bir mükâlemedir. Melek ve beşer ve hayvanatın ilhamları, külliyet ve hususiyet îtibariyle çok muhteliftir.
Üçüncü Cüz’: Kur’an, asırları muhtelif bütün enbiyânın kütüblerini ve meşrebleri muhtelif bütün evliyânın risalelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyânın eserlerini icmâlen tazammun eden ve cihat-ı sittesi parlak ve evhâm u şübehâtın zulümatından Mûsaffâ ve nokta-i istinadı, bilyakîn vahy-i semâvî ve kelâm-ı ezelî.. ve hedefi ve gayesi, bilmüşâhede saadet-i ebediyye.. içi, bilbedâhe hâlis hidâyet.. üstü, bizzarure envâr-ı îman.. altı, biilmelyakîn delil ve bürhân.. sağı, bittecrübe teslim-i kalb ve vicdan.. solu, biaynelyakîn teshir-i akıl ve iz’an... Meyvesi, bihakkalyakîn Rahmet-i Rahmân ve dâr-ı cinan... Makamı ve revacı, bilhads-is-sâdık makbûl-ü melek ve ins ü can bir Kitab-ı Semâvî’dir.