(Bir cihette Otuz Üçüncü Mektub ve bir cihette Otuz Üçüncü Söz)
Sual: Şu iki âyet-i câmianın ifade ettiği vücûb ve vahdâniyyet-i İlâhiyye ve evsaf ve şuûnat-ı Rabbâniyyeye, âlem-i asgar ve ekber olan insân ve kâinatın vech-i delaletlerini, mücmel ve kısa bir sûrette beyânlarını isteriz. Çünki: Münkirler pek ileri gittiler. Ne vakte kadar
deyip, elimizi kaldıracağız? diyorlar.
Elcevab: Yazılan bütün otuz üç adet Sözler, o âyetin denizinden ve ifaza ettiği hakîkat bahrinden otuz üç katredir. Onlara baksanız, cevabınızı alabilirsiniz. Şimdilik yalnız o denizden bir katrenin reşehatına işaret nev’inden şöyle deriz ki:
Meselâ: Nasılki bir zât-ı mu’ciznümâ, büyük bir saray yapmak istese: Evvelâ temellerini, esaslarını muntâzaman hikmetle vaz’eder ve ilerideki neticelerine ve gayelerine muvafık bir tarzda tertib eder.