İşârâtü'l - İcâz | Tevhidin İsbatı | 93
(86-104)

Ve onlarda yazılan sıfât ve istihkaklara göre, burada emir ve nehiyler ile hükümler verilmiştir. Ve keza evvelki âyetlerde insanların taksimatı, ahvâl ve sıfâtı zikredildikten sonra, makamın iktizasiyle, bu âyet onları ta’kib etmiştir.

Vakta ki Kur’ân-ı Kerîm insanların her üç fırkasından bahsetti ve herbir fırkanın sıfâtını ve âkibetini söyledi; sâmiin arzusu ve makamın iktizası üzerine, Kur’ân-ı Kerîm gaybdan hitaba intikal ederek onlara karşı şu hitabda bulundu. Evet ba’zı adamlar hakkında gaibane konuşanların bilâhere konuşmalarını hitaba çevirmelerinde şöylece bir nükte-i umûmîye vardır:

Meselâ: Bir şahsın iyiliğinden veya fenâlığından bahsedilirken; gerek konuşanda, gerek dinleyende, ya tahsin veya tel’in için bir meyil uyanır. Sonra git gide o meyil öyle kesb-i şiddet eder ki, sâhibini o şahısla görüştürüp şifahen konuşmaya kuvvetli bir arzu uyandırır. Burada sâmi’lerin o meyillerini tatmin etmekle, makamın iktizası üzerine Kur’ân-ı Kerîm onları sâmi’lerin huzuruna götürüp kendilerine hitab ile tevcih-i kelâm etmiştir. Bu âyette gaybdan hitaba edilen iltifat ve intikalde husûsi bir nükte de vardır ki; ibâdetle yapılan tekliften hasıl olan meşakkat, hitab-ı İlâhîyyeden neş’et eden zevk ve lezzetle karşılanır ve insanlara ağır gelmez. Ve keza hitab sûretiyle ibâdeti teklif etmek, abd ile Hâlık arasında vâsıta olmadığına işârettir.

Ey arkadaş! Bu âyetin cümlelerini birbiriyle nazmeden münâsebetler ise:

cümlesinde emir ve hitab, geçen her üç fırkayı teşkil eden mü’min, kâfir ve münâfıkların mâzi, hal ve istikbâlde vücûda gelmiş veya gelecek bütün efradını ihtiva eden tabakalara hitabdır. Binâenaleyh vav’ının merciinde dâhil olan kâmil mü’minlere göre , ibâdete devam ve sebat etmeye emirdir. Orta derecedeki mü’minlere nazaran, ibâdetin arttırılmasına emirdir. Kâfirlere göre, ibâdetin şartı olan îman ve tevhid ile ibâdetin yapılmasına emirdir. Münâfıklara nazaran, ihlasa emirdir. Binâenaleyh nun ifade ettiği ibâdet kelimesi, mükellefîne göre müştereki ma’nevî hükmündedir.

Dinle
-