Mesnevî-i Nûriye | Katrenin Zeyli | 76
(76-83)
Katre’nin Zeyli

Remz

Arkadaş! Vaktin evvelinde, Kâbe’yi hayâlen nazara almakla namaz kılmak mendubdur ki, birbirine giren dâireler gibi Beyt’in etrafında teşekkül eden safları görmekle, yakın saflar Beyt’i ihâta ettikleri gibi, en uzak safların da Âlem-i İslâmı ihâta etmiş olduğunu hayal ile görsün. Ve o saflara girmekle, o cemâat-ı uzmaya dahil olsun ki, o cemâatın icmâ ve tevâtürü, onun namazda söylediği her dâvaya ve her bir sözüne bir hüccet ve bir bürhan olsun.

Meselâ: Namaz kılan      dediği zaman, sanki o cemâat-ı uzmayı teşkil eden bütün mü’minler “Evet, doğru söyledin” diye onun o sözünü tasdik ediyorlar. Ve bu tasdikler, hücum eden evham ve vesveselere karşı ma’nevî bir kalkan vazifesini görür. Ve aynı zamanda, bütün hasseleri, lâtifeleri, duyguları o namazdan zevk ve hisselerini alırlar. Yalnız musallînin Kâbe’ye olan şu hayalî nazarı, kasdî değil tebeî bir şuurdan ibâret bulunmalıdır.

Dinle
-