Sözler | Onuncu Söz | 63
(48-119)

Hem, hatıra gelmesin ki; kısacık bir ömürde nasıl ebedî bir azaba müstehak olur? Zira küfür; şu mektûbât-ı Sâmedâniyye derecesinde ve kıymetinde olan kâinatı mânâsız, gayesiz bir derekeye düşürdüğü için, bütün kâinata karşı bir tahkir olduğu gibi; bu mevcûdâtta cilveleri, nakışları görünen bütün Esmâ-i Kudsiyye-i İlâhiyyeyi inkâr ile red ve Cenâb-ı Hakk’ın hakkaniyyet ve sıdkını gösteren gayr-ı mütenahî bütün delillerini tekzib olduğundan nihayetsiz bir cinâyettir. Nihayetsiz cinâyet ise, nihayetsiz azabı îcab eder...

DÖRDÜNCÜ İŞARET: Nasılki, hikâyede Oniki Sûretle gördük ki: Hiçbir cihetle mümkün değil; öyle bir pâdişahın, öyle muvakkat misafirhane gibi bir memleketi bulunsun da, müstekar ve haşmetine mazhar ve saltanat-ı uzmâsına medâr diğer daimî bir memleketi bulunmasın... Öyle de, hiçbir vecihle mümkün değil ki; bu fâni âlemin bâki Hâlık’ı, bunu îcad etsin de, bâki bir âlemi îcad etmesin? Hem mümkün değil; şu bedi’ ve zâil kâinatın Sermedî Sânii bunu halk etsin de, müstekar ve daimî diğer bir kâinatı icad etmesin? Hem mümkün değil; Bu meşher ve meydan-ı imtihan ve tarla hükmünde olan dünyanın Hakîm ve Kadîr ve Rahîm olan Fâtır’ı onu yaratsın, onun bütün gayelerine mazhar olan Dâr-ı Âhireti halk etmesin? Bu hakîkata “Oniki kapı” ile girilir. “ONİKİ HAKÎKAT” ile o kapılar açılır. En kısa ve basitten başlarız:

BİRİNCİ HAKÎKAT: Bâb-ı Rububiyyet ve Saltanattır ki, İsm-i Rabb’in cilvesidir.

Hiç mümkün müdür ki; şe’n-i Rububiyyet ve saltanat-ı Ulûhiyyet, bâhusus böyle bir kâinatı, kemâlâtını göstermek için gayet âlî gayeler ve yüksek maksadlar ile îcâd etsin, O’nun gayât ve makasıdına karşı îman ve ubudiyyetle mukabele eden mü’minlere mükâfatı bulunmasın. Ve o makasıdı red ve tahkir ile mukabele eden ehl-i dalâlete mücâzât etmesin!..

İKİNCİ HAKÎKAT: Bâb-ı Kerem ve Rahmettir ki, Kerim ve Rahîm isminin cilvesidir.

Hiç mümkün müdür ki: Gösterdiği âsâr ile nihayetsiz bir kerem ve nihayetsiz bir rahmet ve nihayetsiz bir izzet ve nihayetsiz bir gayret sahibi olan şu âlemin Rabbi; kerem ve rahmetine lâyık mükâfat, izzet ve gayretine şayeste mücâzâtta bulunmasın.

Dinle
-