Öyle ise; Güneş ziyâyı, ziya gündüzü istilzam ettiği derecede; kâinattaki hikmetler, Risâlet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) istilzam eder.
Evet nasılki İsm-i Hakem ve Hakîm’in cilve-i âzamı ile, âzamî derecede Risâlet-i Ahmediyeyi iktiza ediyor; öyle de Esmâ-i Hüsnâdan Allah, Rahman, Rahîm, Vedud, Mün’im, Kerîm, Cemil, Rab gibi çok isimlerin herbiri, kâinatta görünen bir cilve-i âzamla, âzamî derecede ve mertebe-i kat’iyyette Risâlet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) istilzam ederler.
Meselâ: İsm-i Rahmân’ın cilvesi olan rahmet-i vâsia, o Rahmeten lilâlemîn ile tezahür eder. Ve İsm-i Vedûd’un cilvesi olan tahabbübü İlâhî ve taarrüfü Rabbânî, o Habib-i Rabbül Âlemîn ile netice verir, mukabele görür. Ve İsm-i Cemil’in bir cilvesi olan bütün cemâller; yâni cemâl-i zât, cemâl-i esmâ, cemâl-i san’at, cemâl-i masnuat dahi, o âyine-i Ahmediyede görülür, gösterilir. Ve haşmet-i Rubûbiyet ve saltanat-ı uluhiyetin cilveleri dahi, o dellâl-ı saltanat-ı Rubûbiyet olan Zât-ı Ahmediyenin risâletiyle bilinir, görünür, anlaşılır, tasdik edilir. Ve hâkeza... Bu misâller gibi ekser Esmâ-i Hüsnânın herbiri, Risâlet-i Ahmediyeye birer parlak bürhandır.
Elhâsıl: Mâdem, kâinat mevcûddur ve inkâr edilmiyor; elbette kâinatın renkleri, zînetleri, ışıkları, ziyaları, san’atları, hayatları, rabıtaları hükmünde olan hikmet, inâyet, rahmet, cemâl, nizam, mîzan, zînet gibi meşhud hakîkatlar, hiçbir cihetle inkâr edilmez. Mâdem bu sıfatların, fiillerin inkârı mümkün değildir; elbette o sıfatların mevsufu ve o fiillerin fâili ve o ziyâların Güneşi olan Zât-ı Vâcibü’lVücûd, Hakîm, Kerîm, Rahîm, Cemil, Hakem, Adl dahi hiçbir cihetle inkâr edilmez ve inkârı kabil olmaz. Ve elbette o sıfatların ve o fiillerin medâr-ı zuhurları, belki medâr-ı kemâlleri, belki medâr-ı tahakkukları olan Rehber-i Ekber, Muallim-i Ekmel ve Dellâl-ı Âzam ve tılsım-ı kâinatın keşşafı ve âyine-i Samedanî ve Habib-i Rahmanî olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın Risâleti hiçbir cihetle inkâr edilmez. Âlem-i hakîkatın ve hakîkat-ı kâinatın ziyâları gibi, bunun Risâleti dahi kâinatın en parlak bir ziyasıdır...