İşârâtü'l - İcâz | Nükteyi İcaziye | 169
(155-175)

mahalli, olurdu. Halbuki istihyanın mahalli, dır.

: Bundan murad, temsilin hâsiyeti olan aklî bir şeyi, hissî bir şeyle ve aslı olmayan mevhum birşeyi muhakkak ve mevcûd olan bir şeyle ve gaib olan birşeyi, hazır bir şeyle tasvir etmektir. deki tenkirden anlaşılır ki, burada medâr-ı nazar, bizzât meselin zâtıdır, sıfatları değildir. Sıfatları ise makamın iktizasına veya mümessel-i lehin haline havale edilmiştir.

tamimi ifade ettiğinden, kaidenin umûmî olduğuna işârettir ki, cevab yalnız onların i’tirâz ettikleri şeye münhasır kalmasın.

: Pek çok küçük ve hakir şeyler ve hayvanlar bulunduğu halde nın tahsisi, indel bülega temsil için isti’mali çok olduğuna binâendir.

Yâni: Kıymet ve belâgatça baûdanın (sinek) mâfevki veya küçüklükte baûdanın madûnu veyahud hem kıymette hem küçüklükte baûdanın madûnu olan şeyler. Fakat ta’biri, küçük şeyin belâgatça daha gârib, hilkatça daha acib olduğuna işârettir.

Bu cümlenin evvelki cümleden teferru’ ve teşa’ub ettiğini ifade eden , bu cümleyi her iki şıkkiyle intâc eden zımnî ve gizli bir delile işârettir. Tasviri şöyle olsa gerektir:

Dinle
-