Mektubat | Onuncu Mektup | 36
(36-38)
ONUNCU MEKTUP

(İki suâlin cevabıdır)


Birincisi: Otuzuncu Söz’ün İkinci Maksadının tahavvülât-ı zerrat târifine dâir olan uzun cümlesinin hâşiyesidir.

Kur’ân-ı Hakîm’de “İmâm-ı Mübîn” ve “Kitâb-ı Mübîn”, mükerrer yerlerde zikredilmiştir. Ehl-i tefsir, “İkisi birdir”; bir kısmı, “Ayrı ayrıdır” demişler. Hakîkatlarına dâir beyânatları muhteliftir. Hülâsa: “İlm-i İlâhînin ünvanlarıdır” demişler. Fakat Kur’ân’ın feyzi ile şöyle kanaatım gelmiş ki: “İmâm-ı Mübîn”, ilim ve emr-i İlâhînin bir nev’ine bir ünvandır ki; âlem-i şehâdetten ziyâde âlem-i gayba bakıyor. Yâni zaman-ı halden ziyâde, mâzî ve müstakbele nazar eder. Yâni: Herşey’in vücûd-u zâhirîsinden ziyâde aslına, nesline ve köklerine ve tohumlarına bakar. Kader-i İlâhînin bir defteridir. Şu defterin vücûdu, Yirmi Altıncı Söz’de, hem Onuncu Söz’ün hâşiyesinde isbat edilmiştir.

Evet şu “İmâm-ı Mübîn”, bir nevi ilim ve emr-i İlâhînin bir ünvanıdır. Yâni, eşyanın mebâdileri ve kökleri ve asılları, kemâl-i intizam ile eşyanın vücûtlarını gâyet san’atkârane intac etmesi cihetiyle elbette desâtir-i ilm-i İlâhînin bir defteri ile tanzim edildiğini gösteriyorlar ve eşyanın neticeleri, nesilleri, tohumları; ileride gelecek mevcûdâtın proğramlarını, fihristelerini tazammun ettiklerinden elbette evâmir-i İlâhîyenin bir küçük mecmûası olduğunu bildiriyorlar. Meselâ: Bir çekirdek, bütün ağacın teşkilâtını tanzim edecek olan proğramları ve fihristeleri ve o fihriste ve proğramları tâyin eden o evâmir-i tekvîniyenin küçücük bir mücessemi hükmünde denilebilir.

Elhâsıl: Mâdem “İmâm-ı Mübîn”, mâzî ve müstakbelin ve âlem-i gaybın etrafında dal budak salan şecere-i hilkatin bir proğramı, bir fihristesi hükmündedir. Şu ma’nadaki “İmâm-ı Mübîn”, kader-i İlâhînin bir defteri, bir mecmûa-i desâtiridir.

Dinle
-