Tılsımlar Mecmuası | Yirmi Sekizinci Sözün İkinci Suâlinin Cevabındaki | 135
(135-143)
Yirmisekizinci Sözün İkinci Suâlinin Cevabındaki Hâşiye

Şu dünyada cism-i insanî ve hayvanî, zerrat için güya bir misafirhane, bir kışla, bir mektep hükmündedir ki; câmid zerreler ona girerler, hayatdar olan âlem-i bekaya zerrat olmak için liyakat kesbederler, çıkarırlar. Ahirette ise وَاِنَّ الدَّارَ الاَخِرَةَ الْحَيْوَانُ sırrınca, nur-u hayat orada âmmdır. Nurlanmak için o seyrüsefere ve o talimat ve talime lüzum yoktur. Zerreler demirbaş olarak sabit kalabilirler.
Aziz Kardeşlerim!
Şu Risale, tılsım-ı kâinatın üç esasından birisini halletmiştir.Çünki, müşkil-küşâ o muammâ-yı hilkatte bir hayret-fezâ faaliyet, kâinatta görünüyor.
Biri de; tahevvülât-ı zerrâttır ki, bir zenberek hükmünde kâinat makinasını işlettiriyor.
Biri de; hayret-fezâ hidemât-ı vezâifi görmekle beraber, nereden nereye bu seyl-i kâinat akıp gidiyor?
Kurân-ı Hakîm'in bu tılsımı üç esas ile keşfetmiş. O keşfin bir nevî tefsiri hükmünde bulunan şu risâle, harekât-ı zerrâtı beş-altı hikmetle halletmiştir. Yirmidördüncü Mektub'un İkinci Esası olan, "Mevcudat ne yapıyor, nereye gidiyor?" Birinci Remz'den nihayete kadar... Ve Yirmidokuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı o muammâyı tamamiyle açmıştır. Hakikatın üssü'l- esasını istersen bunlara bak.
Eğer o hakikat-ı Kur'aniyenin en tatlı meyvelerini istersen Yirmidördüncü Söz'ün Beşinci Dalın'daki Beş Meyve'ye ve Otuzbirinci Söz'ün Dördüncü Esas'ının Beş meyvesini temâşâ et.
Ses Yok