Üçüncü Şuâ:
gibi Âyetlerin işâret ettikleri Hallâkıyet-i İlâhîyye ve Faaliyet-i Rabbânîye içindeki sırr-ı Kayyûmiyetin bir derece inkîşafına, bir iki mukaddeme ile işâret edeceğiz.
Birincisi: Şu kâinata baktığımız vakit görüyoruz ki: Zaman seylinde mütemadiyen çalkanan ve kafile kafile arkasından gelip geçen mahlûkatın bir kısmı, bir saniyede gelir, derâkab kaybolur. Bir tâifesi, bir dakikada gelir, geçer. Bir nev’i, bir saat Âlem-i Şehâdete uğrar, Âlem-i Gayba girer. Bir kısmı bir günde, bir kısmı bir senede, bir kısmı bir asırda, bir kısmı da asırlarda bu Âlem-i Şehâdete gelip, konup; vazife görüp gidiyorlar. Bu hayret verici seyahat ve seyeran-ı mevcûdât, o sefer ve seyelan-ı mahlûkat öyle bir intizam ve mîzan ve hikmetle sevk ü idare edilir ve onlara ve o kafilelere kumandanlık eden öyle basirâne, hakîmâne, müdebbirane kumandanlık ediyor ki; bütün akıllar faraza ittihad edip bir tek akıl olsa, o hakîmâne idarenin künhüne yetişemez ve kusur bulup tenkid edemez.
İşte bu Hallâkıyet-i Rabbânîyenin içinde; o sevimli ve sevdiği masnuatın husûsan zîhayatların hiçbirine göz açtırmayarak Âlem-i Gayba gönderiyor, hiçbirine nefes aldırmayarak dünyadaki hayattan terhis ediyor, mütemadiyen bu misafirhâne-i âlemi doldurup misafirlerin rızası olmayarak boşaltıyor; Kalem-i Kaza ve Kader, Küre-i Arz’ı yazar bozar tahtası gibi yaparak cilveleriyle mütemadiyen Küre-i Arz’da yazılarını yazar ve o yazıları tazelendirir, tebdil eder...
İşte bu Faaliyet-i Rabbânîyenin ve bu Hallakıyet-i İlâhîyyenin bir sırr-ı hikmeti ve esaslı bir muktazisi ve bir sebeb-i dâîsi, üç mühim şûbeye ayrılan hadsiz, nihayetsiz bir hikmettir. O hikmetin Birinci Şubesi şudur ki: Faaliyetin her nev’i cüz’î olsun, küllî olsun bir lezzet verir. Belki her faaliyette bir lezzet var. Belki faaliyet ayn-ı lezzettir. Belki faaliyet, ayn-ı lezzet olan vücûdun tezahürüdür ve ayn-ı elem olan ademden teba’ud ile silkinmesidir. Evet, her kabiliyet sâhibi, bir faaliyetle kabiliyetinin inkîşafını lezzetle tâkib eder. Herbir isti’dâdın faaliyetle tezahür etmesi, bir lezzette gelir ve bir lezzeti netice verir.