Mesnevî-i Nûriye | Zeylül Hubab | 115
(107-115)

Takdis ederiz o zâtı ki, en büyük lûtfu en büyük azamete, en yüksek şefkati en yüksek ceberûta idhâl ettiği gibi, nihâyetsiz kurbu nihâyetsiz bu’d ile cem’edip, zerreler ile şemsler arasında uhuvveti tesis etmiştir. Birbirine zıt olan bu şeyleri cem’etmekle derece-i azametini bir derece göstermiştir.

İ’lem Eyyühel-Aziz! Îmana âid bilgilerden sonra en lâzım ve en mühim a’mal-i sâlihadır. Sâlih amel ise, maddî ve ma’nevî hukuk-u ibâda tecâvüz etmemekle, hukukullah’ı da bihakkın îfa etmekten ibârettir. Ecnebilerden alınan maddî bilgiler, san’at ve terakkiyata âid ise, lâzımdır. Sefâhete dâir ise muzırdır.

Dinle
-