Mektubat | İkinci Mektup | 13
(13-14)
İKİNCİ MEKTUP
  

(O mezkûr ve ma’lûm talebesinin hediyesine karşı cevaptan bir parçadır.)

Sâlisen: Bana bir hediye gönderdin. Gayet ehemmiyetli bir kaidemi bozmak istersin. Ben demiyorum ki “Kardeşim ve biraderzadem olan Abdülmecid ve Abdurrahman’dan kabûl etmediğim gibi senden de kabûl etmem.” Çünkü sen onlardan daha ileri ve ruhuma daha yakın olduğundan, herkesin hediyesi reddedilse, seninki bir def’aya mahsus olmak üzere reddedilmez. Fakat bu münasebetle o kaidemin sırrını söyleyeceğim. Şöyle ki:

Eski Said minnet almazdı. Minnetin altına girmektense, ölümü tercih ederdi. Çok zahmet ve meşakkat çektiği halde, kaidesini bozmadı. Eski Said’in senin bu biçâre kardeşine irsiyet kalan şu hasleti ise, tezehhüd ve sun’î bir istiğna değil, belki dört-beş ciddî esbaba istinâd eder.

Birincisi: Ehl-i dalâlet, ehl-i ilmi; ilmi vasıta-i cer etmekle ittiham ediyorlar. “İlmi ve dini kendilerine medâr-ı maîşet yapıyorlar” deyip insafsızcasına onlara hücum ediyorlar. Bunları fiilen tekzib lâzımdır.

İkincisi: Neşr-i hak için Enbiyaya ittiba’ etmekle mükellefiz. Kur’ân-ı Hakîmde, hakkı neşredenler:

diyerek, insanlardan istiğna göstermişler. Sûre-i Yâsîn’de:

cümlesi, mes’elemiz hakkında çok ma’nidardır...

Dinle
-