Çünkü umum mevcûdât ordusu Onundur. İstese, Arz gibi bir neferi, umum yıldızlara kumandan tâyin eder; koca Güneş’i, ahâlisine ısıtıcı ve ışık verici bir lâmba; ve elvâh-ı nukuş-u kudret olan fusûl-i erbaayı da, bir mekik; ve sahaif-i kitabet-i hikmet olan gece gündüzü de bir yay yapar. Herbir gününe, ayrı bir şekilde bir Kameri göstererek, evkatın hesabı için takvimcilik yaptırır.. ve yıldızların kendilerine, raksa gelen ve cezbeden rakseden melâikenin ellerinde süslü ve şirin, parlak nazenin misbahlar sûretini vermek gibi, Arz’a âid çok hikmetlerini gösterir. Eğer bu vaziyetler, umum mevcûdâta hükmü ve nizamı ve kanunu ve tedbiri müteveccih olan bir zât’tan istenilmezse, o vakit umum güneşler, yıldızlar, hakîki hareket ile ve hadsiz bir sür’atle hadsiz bir mesafeyi her gün kat’etmeleri lâzım gelir.
İşte vahdette nihayetsiz suhûlet ve kesrette nihayetsiz suûbet bulunduğundandır ki; ehl-i san’at ve ticaret, kesrete bir vahdet verir, tâ suhûlet ve kolaylık olsun, yâni şirketler teşkil ederler.
Elhâsıl: Dalâlet yolunda nihayetsiz müşkilât var, hidâyet ve vahdet yolunda nihayetsiz suhûlet var.
Said Nursî