kelimesiyle işâret edip, der’akab
kelâmiyle dahi, Risâle-i Hurufiyyeyi ta’kib eden ve El-Âyetü’l-Kübrâ’dan ve başka Resail-i Nuriyeden terekküb eden ve Asâ-yı Mûsa nâmını alan ve Asâ-yı Mûsa gibi, dalâletin ve şirkin sihirlerini ibtal eden Risâle-i Nur’un şimdilik en son ve âhir risâlesine Asâ-yı Mûsa nâmını vererek işâretle beraber, ma’nevî karanlıkları dağıtacağını müjde ediyor. Evet kelimesiyle Yedinci Şuâ’a işâreti, kuvvetli karineler ile isbat edildiği gibi; aynı kelime, diğer bir ma’na ile elhak Risâle-i Nur’un âyet-i kübrâsı hükmünde ve ekser risâlelerin ruhlarını cem’eden ve Arabî bulunan Yirmi Dokuzuncu Lem’aya bu kelâm, “müstetbeâtü’t-terakib” kaidesiyle ona bakıyor, efrâdına dâhil ediyor. Öyle ise; Hazret-i İmâm-ı Ali Radıyallahu Anh dahi bu fıkradan ona bakıp işâret eder diyebiliriz. Hem sâir işârâtın karinesiyle, hem Mektûbât’tan sonra Lem’alara başka bir tarz-ı ibâre ile îma ederek; Lem’aların en parlağının te’lifi, dehşetli bir zamanda ve hapis ve i’damdan kurtulmak ve emniyet ve selâmet bulmak için, ma’nayı mecazî ve mefhum-u işarî ile, Hazret-i Ali Radıyallahu Anh kendi lîsanını, büyük tehlikelerde bulunan müellifin hesabına isti’mal ederek;
yâni: “Ya Rab! Beni kurtar. Eman ve emniyet ver.” diye duâ etmesiyle, tam tamına Eskişehir hapishânesinde i’dam ve uzun hapis tehlikesi içinde te’lif edilen Yirmi Dokuzuncu Lem’anın ve sâhibinin vaziyetine tevâfuk karinesiyle, kelâm zımnî ve işarî delâlet ettiğinden diyebiliriz ki; Hazret-i İmâm-ı Ali Radıyallahu Anh dahi, bundan ona işâret eder. Hem Otuzuncu Lem’a nâmında ve altı nükte olan Risâle-i Esmâ’ya bakarak
deyip, sâir işârâtın karinesiyle, hem Yirmi Dokuzuncu Lem’aya ta’kib karinesiyle, hem ikisinin isimde ve esmâ lafzına tevâfuk karinesiyle, hem teşettütü hâle ve sıkıntılı bir gurbete ve perîşaniyete düşen müellifi, onun te’lifi bereketiyle teselli ve tahammül bulmasına ve ma’nayı mecazî cihetinde, Hazret-i İmâm-ı Ali Radıyallahu Anh lîsaniyle kendine duâ olan
yâni: “İsm-i A’zam olan o Esmâ Risâlesinin bereketiyle, beni teşettütten perîşaniyetten hıfzeyle ya Rabbi!”