Mektubat | Gönüller Fatihi Büyük Üstada | 490
(489-491)

           Milyonları derya gibi coşturmada "Sözler";

  Cennetteki âlemleri seyretmede gözler.

  Hikmet dolu her cümlede, Kur'andaki nur var;

  Her lem'ada, binbir güneşin huzmesi çağlar.

  "Nur yolcusu" insanlığa örnek olacaktır.

  Kudsî heyecanlarla, gönüller dolacaktır.

  Mefkûresi, günden güne erdikçe kemale;

  Gark olmada iç âlemi, en tatlı visâle.

  Coştukça denizler gibi kalbindeki îman;

  Bin ders-i hakikat veriyor ruhuna Kur'an.

  Âzadedir İslâmı saran tehlikelerden;

  Davası temiz çünki siyasî lekelerden.

  Her hamlesinin kuvve-i kudsiyesi vardır;

  Vicdanları mesteyleyen ulvî sesi vardır.

  Aşkın ezelî sırrına erdikçe gönüller;

  Yer yer donatır ufkunu sevda dolu renkler.

  Bir ülkeyi baştan başa fetheyledin ey Nûr!

  Nurun olacaktır, bütün insanlığa düstûr.

  Kur'an seni te'yid ediyor mu'cizelerle;

  Ey şanlı gönül fâtihi hiç durmadan ilerle!..

  Tarih-i hayatın doludur hârikalarla;

  Hiç sönmeden âlemde güneşler gibi parla!

  Manzume-i Şemsiyyeyi temsil ediyorsun;

  Heybetli fezalarda hız almış gidiyorsun!

  Îmanlı nesiller seni takibedecektir;

  Yıllarca, asırlarca peşinden gidecektir.

  Tarihi aşarken sen o îman dolu hızla,

  Milyonları aşmış bütün evlâdlarınızla;

  Birden açılır ruhuma esrarlı bir âlem,

  Vasfeyleyemez aşkımı, şiirimdeki nâlem...

Ali Ulvî

 

Ses Yok