İkinci Misâl:
İşte şu âyâtın binler hakîkatlerinden yalnız beyân-ı ifhamiyyeye misâl için bir hakîkatını beyân ederiz. Şöyle ki: lafzıyla onbeş tabaka istifham-ı inkârî-i taaccübî ile ehl-i dalâletin bütün aksamını susturur ve şübehâtın bütün menşe’lerini kapatır. Ehl-i dalâlet için içine girip saklanacak şeytanî bir delik bırakmıyor, kapatıyor. Altına girip gizlenecek bir perde-i dalâlet bırakmıyor, yırtıyor. Yalanlarından hiçbir yalanı bırakmıyor, başını eziyor. Herbir fıkrada bir tâifenin hülâsa-i fikr-i küfrîlerini ya bir kısa tâbir ile ibtal eder. Ya butlanı zâhir olduğundan sükûtla butlanını bedâhete havale eder veya başka âyetlerde tafsilen reddedildiği için burada mücmelen işaret eder.
Meselâ: Birinci fıkra
âyetine işaret eder. On beşinci fıkra ise
âyetine remzeder.