Tenkide kabiliyyet-i tevessüü nisbeten, o tâun da ediyor tevessü’ ve in tişar. Telkini fenden almış, medeniyetten taklid.
Hürriyet, tenkid vermiş; gururundan dalâlet çıkmış.
Hesabına İşler
En bedbaht sıkıntılı muzdarib, işsiz olan adamdır; zira ki atâlet: Vücûd içinde adem, hayat içinde mevttir. Sa’y ise:
Vücûdun hayatı, hem hayatın yakazasıdır elbet!
Riba atâlet verir, şevk-i sa’yi söndürür. Ribanın kapıları hem de onun kapları olan bu bankaların her dem nef’i ise, beşerin en fena kısmınadır; onlar da gâvurlardır. Gâvurlardaki nef’i en fena kısmınadır, onlar da zalimler.
Her dem zâlimlerdeki nef’i en fena kısmınadır; onlar da sefihlerdir. Âlem-î İslâm’a bir zarar-ı mutlaktır. Mutlak beşer her dem refahı nazar-ı şer’îde yoktur; zira harbî bir gâvur hürmetsiz, ismetsizdir; demi hederdir... Her de............m.
İdame Eder
Bir zâtı gördüm ki yeis ile mübtelâ, bedbinlikle hasta idi. Dedi: ulemâ azaldı, kemmiyet keyfiyeti. Korkarız, dinimiz sönecek de bir zaman...
Dedim: Nasıl kâinat söndürülmezse, îman-ı İslâmî de sönemez. Öyle de, zeminin yüzünde çakılmış mismarlar hükmünde her an
Olan Îslâmî şeâir, dinî minarat, İlâhî maâbid, şer’î maâlim itfa olmazsa, Îslâmiyet parlayacak an-be-an!..
(*) Otuz beş sene evvel yazılan bu makam, bu sene yazılmış tarzını gösteriyor. Demek Ramazan bereketiyle yazdırılmış bir nevi ihbar-ı gaybîdir.