Sözler | Lemeât | 733
(691-746)
Îcaz İle Beyân İ’caz-ı Kur’an

Bir zaman rü’yada gördüm ki: Ağrı Dağı altındayım. Birden o dağ patladı, dağ gibi taşları âleme dağıttı, sarstı cihanı.

Füc’eten bir adam yanımda peyda oldu. Dedi ki: Îcaz ile beyân et, icmâl ile îcaz et, bildiğin envâ-i i’câz-ı Kur’anı!

Daha rü’yada iken tâbirini düşündüm, dedim, şuradaki infilâk, beşerde bir inkılâba misâl. İnkılâbda ise elbet hüda-yı Furkanî,

Her tarafta yükselip hem de hâkim olacak. İ’cazının beyânı, zamanı da gelecek! O sâile cevaben dedim: İ’caz-ı Kur’anî,

Yedi menabi-i külliyyeden tecelli, hem yedi anâsırdan terekküb eder:

Birinci Menba’: Lâfzın fesâhatından selâset-i lisanı; Nazmın cezâletinden, mâna belâgatından, mefhumların bedâatından, mazmunların beraatından, üslûbların garâbetinden birden tevellüd eden bârika-i beyânı.

Onlarla oldu mümtezic, mizac-ı i’câzında acib bir nakş-ı beyân, garib bir san’at-ı lisani. Tekrarı hiç bir zaman usandırmaz insânı.

İkinci Unsur ise: Umûr-u kevniyyede gaybî olan esasât, İlâhî hakaikten gaybî olan esrardan, gaybî-yi âsûmânî.

Mâzide kaybolan gaybî olan umûrdan, müstakbelde müstetir kalmış olan ahvâlden birden tazammun eden bir ilm-ül-guyûb hızanı.

Âlem-ül-guyub lisanı, şehadet âlemiyle konuşuyor erkânı, rumûz ile beyânı, hedef nev-i insânî, i’câzın bir lem’a-i nuranî...

Üçüncü Menba’ ise: Beş cihetle hârika bir câmiiyet vardır. Lâfzında, mânasında, ahkâmda, hem ilminde, makasıdın mizânı.

Lafzı tazammun eder pek vasi’ ihtimâlât; hem vücuh-u kesîre ki, her biri nazar-ı belâğatta müstahsen, arabiyyece sahih, sırr-ı teşriî lâyık görüyor ânı.

Mânasında: Meşârib-i evliya, ezvâk-ı ârifîni, mezâhib-i sâlikîn, turuk-u mütekellimîn, menâhic-i hükemâ, o i’caz-ı beyânı

Birden ihâta etmiş, hem de tazammun etmiş. Delâletinde vüs’at, mânasında genişlik. Bu pencere ile baksan, görürsün ne geniştir meydanı!

Ahkâmdaki istiâb: Şu hârika şeriat ondan olmuş istinbat, saadet-i dâreynin bütün desâtirini, bütün esbab-ı emni.

İçtimaî hayatın bütün revâbıtını, vesâil-i terbiyye, hakaik-i ahvâli birden tazammun etmiş onun tarz-ı beyânı..

Dinle
-